UEFA kurallarına göre ceza gerektiren iki durum var:

-BİR: Herhangi bir grubu ya da kitleyi aşağılayıcı bir tutum almak.

- İKİ: Temel nezaket kurallarını ihlal etmek.

Merih Demiral'in Bozkurt işareti yapmasında...

- Ne bir aşağılama var.

- Ne de nezakete aykırı bir durum var.

Buna rağmen iki maç ceza verdiler Merih Demiral'a.

Aynı UEFA, tam olarak aşağılayıcı ve net biçimde nezaket kurallarına aykırı davranışlar karşısında bile böyle bir ceza vermedi.

Bu apaçık haksızlıktır.

Bu kibirli adaletsizliktir.

Bu göstere göstere çifte standarttır.

Bu utanmazca iki yüzlülüktür.

Buna verilecek en güzel cevap...

Hollanda karşısında sergileyeceğimiz başarı olacaktır.

Şurası çok net:

Bu kararın ardından...

Daha çok bilenmiş, daha çok motive olmuş, daha çok zafere susamış bir milli takım göreceğiz sahada.
ALMANYA OVASI IRKÇILAR YUVASI
TARİHLERİNDE ırkçılığın daniskası var.

Bu yüzden yıllardır bir büyük ulusal utanç yaşıyorlar.

"Biz yapmadık, Naziler yaptı" falan diyerek durumu hep geçiştirmeye çalıştılar, çalışıyorlar.

Buna rağmen...

Bugünün en azılı faşistleri de yine kendi içlerinden çıkıyor.

Bakınız: Gamalı haçlarla günümüz Berlin sokaklarında yapılan gösteriler.

Bakınız: Irkçı partilerindeki inanılmaz yükselişler.

Türkiye'nin ve Türk insanının ise...

Ne dününde ne bugünün de böyle bir utanç yok.

Bize ırkçılık cezası verenlerle aramızdaki bu farka baktıkça...

Çıldırmamak elde değil.
MESELE BOZKURT DEĞİL
MESELE Bozkurt değil.

Mesele Bozkurt olsaydı.

Daha küçük bir ceza verip geçerlerdi.

Mesele Türk düşmanlığı.

Mesele Türkiye alerjisi.

Sen hâlâ bunu anlamadın mı

AVRUPA UYGARLIĞI İYİ BİR FİKİR OLABİLİRDİ
ULUSLARARASI kurumların saygınlığını koruyacaklardı. İnsan hakları konusunda ödünsüz bir tutum alacaklardı. İnsancıllığı yeryüzüne bir standart olarak getireceklerdi.