Haber toplantısındaydık.
"Netanyahu da Mısır'a gidiyor" haberi geldiğinde...
Bütün haber merkezi, "Bu çok yanlış olur, böyle bir şey nasıl olur" falan dedi.
*
Haber toplantısını tamamladık.
Bir süre sonra "bomba" haber geldi:
*
Flaş. Flaş. Flaş. Netanyahu Mısır'a gitmiyor.
*
Peki nasıl oldu bu iş
Erdoğan, "Uçak geri dönsün" dedi mi
Pist bu yüzden pas geçildi mi
*
Mısır'da Erdoğan'ı izleyen Ankara Temsilcimiz Hande Fırat ve yazarımız Abdulkadir Selvi'den doğru ve teyit edilmiş bilgiler geldi.
İki Hürriyet yazarının verdiği bilgilere göre olay şöyle olmuş:
*
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakta Netanyahu'nun da Mısır'a gideceği bilgisini almış.
- Erdoğan, buna net ve kesin biçimde karşı çıkıp itiraz etmiş.
- Derhal diplomatik temaslarda bulunulmuş.
- Bunun olmaması gerektiği söylenmiş.
- Diğer devletler de Erdoğan'ın bu yaklaşımını desteklemiş.
Haberin Devamı- Böylece Netanyahu'nun Mısır'daki zirveye katılımı engellenmiş.
- Erdoğan'ın uçağının pisti pas geçmesinin, havada manevra yapmasının konuyla ilgisi yokmuş.
*
Nereden bakılırsa bakılsın bu Erdoğan açısından muazzam bir zaferdir.
- Bir soykırım suçlusuyla aynı mekânlarda bulunmayı reddetmiştir.
- Bir katille göz göze gelme ihtimaline bile geçit vermemiştir.
- Bir çocuk katiliyle aynı atmosferin içinde yer almak istememiştir.
- Bir okul, hastane bombalayıcısının zirvede yer almasını engellemiştir.
*
Sonuçta Hürriyet'in bugünkü manşeti, olup biteni en kısa biçimde şöyle özetledi:
*
EMRİVAKİYE ONE MINUTE!
HASTAYMIŞ, ÖLECEKMİŞ SONRASI İÇİN KAVGA VARMIŞ FALAN
NE zaman Erdoğan'ı yenme konusunda umuda kapılsalar...
"Devran dönünce görürsünüz size neler edeceğiz" türküsünü çığırıyorlar.
*
Ne zaman Erdoğan'ı yenme konusunda umutsuzluğa düşseler...
Hemen başlıyorlar fısıltıya:
- Hastaymış.
- Ölecekmiş.
- Doktorunun kuzeninin komşusundan işittim.
Haberin Devamı- Şimdiden sonrası için acayip kavga varmış.
- Parti içinde ekipler çatışıyormuş.
*
Son duruma şöyle bir bakalım:
*
Trump gün aşırı Erdoğan'ı övgülere boğunca... Gazze barışında Erdoğan'ın payı tescillenince... Erdoğan'ın küresel liderliği bir kez daha görülünce...
Ayrıca muhalefetin iktidarı yenebileceğine inanç hafiften azalmaya başlayınca...
Karamsarlık alıp başını gitmiş olacak ki...
Umutsuzluk döneminin meşhur iki argümanını yeniden dolaşıma soktular:
- BİR: Hastaymış, ölecekmiş.
- İKİ: Sonrası için kavga varmış.
*
Muhalif kesimdeki umudu ya da umutsuzluğu anlamanın şaşmaz ölçütü şudur:
*
"Devran dönünce size neler edeceğiz" diyorlarsa:
Moralleri yerindedir, süper umutludurlar.
*
Haberin Devamı"Hastaymış, sonrası için kavga varmış" diyorlarsa:
Moral bozukluğu ve umutsuzluk söz konusudur.
SELAHATTİNCİ FİGENCİ
DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan'dan CHP'ye:
*
"Siz ne zaman Selahattinci, Figenci oldunuz Dokunulmazlıkların kaldırılmasına onay vermeseydiniz eş başkanlarımız şimdi partinin başındaydı."
*
Bakırhan'ın bu sözleriyle ilgili olarak şu üç şeyi kayda geçirmek isterim:
*
- BİR: Adam haklı. Kılıçdaroğlu döneminde dokunulmazlıkların kaldırılmasına onay vererek büyük hata yaptı CHP.
*
- İKİ: Siyasi mesajı şudur bu açıklamanın: CHP, DEM'i yanında görmek istese de... DEM, CHP'yi yanında görmek istemiyor.
*
-