Devlet Bahçeli telefon ettikçe

Dostlara güven geliyor, düşmanlara korku salınıyor.

-Barışın yapı taşları ilmik ilmik örülüyor.

- Kardeşlik pekişiyor, ayrılık fena örseleniyor.

- PKK bitecek diye ödü kopanlar çıldırıyor, deliriyor.

- Nifak tohumları ekmeye çalışanlar kahroluyor, mahvoluyor.

- Sürece omuz verenlerin cesareti artıyor.

- İç cephe sağlamlaşıyor, dış cephe panikliyor.

- Oyunlar bozuluyor, kumpaslar çöküyor, fitne yok oluyor.

- Dostların sayısı artıyor, düşmanların sayısı azalıyor.

- Terörsüz Türkiye hedefine bir adım daha yaklaşılıyor.

- Vatanseverler umutla doluyor, diğerleri bozum oluyor.

KİM BARIŞ İSTİYOR KİM SAVAŞ İSTİYOR

TAMAM nobran, tamam kaba saba, tamam mafya babası gibi, tamam incelikten yoksun, tamam diplomatik nezaket falan takmıyor.

Haberin Devamı

Ama yine de Ukrayna'da BARIŞ isteyen taraf kesinlikle TRUMP.

Tamam ağırbaşlı, tamam süper diplomatik, tamam zarif, tamam diplomatik nezaketten ayrılmıyor, tamam üslubu düzgün falan.

Ama yine de Ukrayna'da SAVAŞ isteyen taraf kesinlikle AVRUPA.

EDİP AKBAYRAM HİÇ MARJİNAL OLMADI

POLİTİK bir tarafı olsa da...

Her zaman kucaklayıcı bir yaklaşımı oldu.

Fanatik militanlar gibi konuşan arkadaşları olsa da...

Her zaman tertemiz bir üslupla konuşmasını bildi.

Şarkılarıyla, duruşuyla bazen politikleştirilse de...

Her zaman politikanın üstünde bir duruşu oldu.

Bir davası, bir tutumu, bir dünya görüşü olsa da...

Slogan atar gibi konuşmaktan her zaman uzak durdu.

Politik tarafı ağır basan şarkılar söylese de...

"Hasretinden yandı gönlüm" gibi şarkılar söylemeyi ihmal etmedi.

OSCAR'A YENİDEN ISINMAYA BAŞLADIM

OSCAR'a epeydir soğumuştum.

Ödül verdikleri filmleri beğenmiyordum, bakış açılarını sinsi ve hesapçı buluyordum, egemenlerin perspektifini temsil ettiklerini düşünüyordum.