Canavarca hisleri bileaşan bir canavarlık

Türkiye'yi sarsan cinayetlerdendi Pınar Gültekin cinayeti.

Kaybolmasından beş gün sonra cansız bedeni bulundu Pınar'ın. Durum korkunçtu: Diri diri yakılmıştı Pınar. Yanmış cesedi bir varile konmuştu.

Pınar'ın katili Cemal Metin Avcı, mahkemede "canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet aldı.

Son durum şu: Yargıtay, "canavarca hisle öldürme yok, niteliksiz kasten öldürme var" dedi, "haksız tahrik var" dedi.

Ve yeniden yargılama istedi.

Diri diri yakmak, yanmış cesedi varile sokmak... Canavarca hisleri bile aşan cinayettir.

Yeniden yargılamada "canavarca dedik, az bile dedik, bu cinayette canavarlıktan bile daha fazlası var" diye karar çıksın istiyorum.

Haberin Devamı

AŞAĞILARIN EN AŞAĞISINDAN GELİR SESİ

Turabi, organlarıyla bir şarkı yazmış.

Öyle bir şarkı ki... Terbiyeye, adaba hiç önem vermeyenlerin bile dinlerken yüzleri kızarır.

Aşağıların en aşağısından geliyor sesi Turabi'nin.

Ajdar, bunun yanında Mozart kalır.

Neyse. En iyisi sadece şunu söyleyip geçmek:

Bu şarkının yapımında ve yayınında emeği geçenlerin tümünün Allah bin türlü belasını versin.


HADİSE'NİN SÖRFÜ

"Aha! Bir rüzgâr çıktı. Ben niye sörf yapmıyorum" diye hemen atılmış Hadise. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" gündeminin üzerinde sörf yapmaya çalışmış.

Yaptığı paylaşımda şöyle demiş:

"Mustafa Kemal'in adını gururla ananların cezalandırıldığı bir ülkede yaşıyor olmak üzücü ve düşündürücü."

"Yaşanmaz artık bu ülkede" deyip Belçikaya mı göçecek acaba

"Fakat Hadise Hanım, bu ülkenin yüzde 90'ı Mustafa Kemal adını gururla anıyor. Acaba onlar niye cezalandırılmıyor" falan diye bir soru sorulsa...

Birçok Atatürkçü, bin türlü argüman ileri sürebilecekken Hadise'nin herhangi bir argümanın kıyısından bile geçmesi imkânsız.

Yapay ve samimiyetsiz çıkışların sanatçısıdır Hadise.

Haberin Devamı

Aile içi cinayete kurban giden Narin'e, "Toparlan gidiyorsun Suç üstü tövbeler Kalbe ağır darbeler" şarkısını göndermişti mesela.

İçselleştirilmemiş siyasal ve toplumsal çıkışlarla "duyarlı sanatçı" payesi elde etmeye çalışmak, hiç bu kadar ucuzlamamıştı.


DOĞU'NUN ÜÇÜNCÜ SEZONU

Birinci ve ikinci sezonu pek beğenmiştim. Üçüncü sezonu ise daha çok beğendim.

Doğu Demirkol mizahı, şöyle bir şey:

- Alabildiğine iddiasızlıktan besleniyor.

- Dindarlığı mizahına şahane yediriyor.

- Evliyalar, kutsal geceler üzerine dindarca espriler yapıyor.

- Küfür kıyamet olmadan espri üretebiliyor.

- İnce görüyor.

- "Selamünaleyküm" deyişi acayip organik.

Türkiye'nin en özgün, en farklı, en ezber bozucu mizahını yapıyor Doğu Demirkol.