Bir kadının ölen babasına yazdığı en güzel mektup
Sırrı Süreyya Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir'in babasına yazdığı mektuptan haberiniz var mı
Ceren'in cenaze töreninde okuduğu mektuptan söz ediyorum.
Mektubu baştan sona on kez dinledim.
Bende uyandırdığı hisleri yazıyorum:
- Bu mektup... Ölen bir baba için yazılmış en güzel mektuptur.
- Bu mektup... Edebi başyapıtlar içine rahatlıkla girebilecek bir mektuptur.
- Bu mektup... İçtenliği, dürüstlüğüyle en katı kalpleri bile yumuşatacak bir mektuptur.
- Bu mektup... Sırrı Süreyya gibi incelikli göndermelerle dopdolu bir mektuptur.
- Bu mektup... İçlenmek için ara sıra açılıp okunacak bir mektuptur.
- Bu mektup... Can Yücel'in babası için yazdığı şiir gibi bir mektuptur.
BİLAL ERDOĞAN KENDİNİ NELERE ADADI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yapıp ettiklerine bakalım:
- İlim Yayma Ödülleri ile bilimsel başarıları teşvik ediyor.
- Eğitimin kalitesinin ve niteliğinin artması için çabalıyor.
- Burslarla, yurtlarla gençlerin hayatlarına dokunuyor.
- Türk müziğinin çocuklarımıza öğretilmesi için okul açıyor.
- Geleneksel Türk sporlarının yok olmamasına eşsiz katkılar sunuyor.
Eğlenceye dalmamış, zevküsefaya meyletmemiş bir Cumhurbaşkanı oğludur Bilal Erdoğan.
Jet sosyetenin içinde gününü gün etmiyor. İhale kovalamıyor. Siyasetin zehirli dilinden kaçınıyor. Gizli ajandası yok. İhtiras içinde değil.
Kendisine tek bir hedef belirlemiş: Türkiye'nin bilimde yükselmesi.
Çoğumuzun "sıkıcı" bulacağı alanlara yönelmiş durumda Bilal Erdoğan.
Eğitim, bilim, geleneksel sporlar, öz müziğimiz... Bunlarla uğraşarak mutlu oluyor.
En büyük zevki: Gençlere kulak vermek, gençlerle sohbet etmek, gençleri anlamaya çabalamak.
Laf üretmek yerine iş üretiyor.
Sızlanmak, şikâyet etmek yerine işin bir yerinden tutmayı tercih ediyor.
Geçen gün Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak adı değiştirilen Yassıada'da buluştuk Bilal Erdoğan'la.
Aziz Sancar'ın milliliğinden iftiharla söz ediyordu. İlim Yayma Ödülleri'ni kazanan bilim insanlarıyla geliştirdiği ilişkilerden nasıl yararlandığını anlatıyordu. Açtıkları müzik ilkokulunu anlatırken gözleri parlıyordu.
Haberin DevamıKısacası karşımda kendisini gençlere, bilime ve eğitime vakfetmiş bir vakıf insanı vardı.
SAĞLIKTA TEKNOLOJİK İSTİKLAL
TÜRKİYE savunma sanayisinde büyük başarılara imza atıyor.
Dost, düşman artık bu gerçeği kabul ediyor.
Türkiye'nin atılım yapabileceği ikinci bir alan daha var:
Sağlık teknolojileri.
İlim Yayma Ödülleri'ni kazanan bilim insanlarının kaleme aldığı "Sağlıkta Teknolojik İstiklal" başlıklı bildiri, işte bu önemli hedef üzerinde duruyor.
Bildiriyi baştan sona okudum.
Bildiri diyor ki:
Sağlık alanında yetişmiş insan kaynağımız mükemmel. Hastane altyapımız yüksek kalitede.
Fakat tıbbi cihazlar, ilaç hammaddeleri, biyoteknolojik ürünler ve dijital sağlık sistemleri açısından dışa bağımlıyız.
Haberin DevamıBildiride bu alanlardaki dışa bağımlılığın nasıl sona erdirilebileceğinin yol haritası çıkarılmış.
İlgililerin bu bildiriye dikkat kesilmelerinde büyük fayda var.
Savunma sanayisinde ulaşılan teknolojik istiklale, sağlık alanında neden ulaşılmasın ki
YASSIADA NE HALDE
"Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak düzenlenen Yassıada'ya