BENCHP'nin yerinde olsam TÜSİAD'a şunları söylerim:
-Senin susman, konuşmandan daha hayırlı. Çünkü sen konuştuğun zaman hükümetin eline "Bakın, bakın! Milleti sömüren para babaları nasıl da bize karşılar" falan türü enfes bir koz veriyorsun. Senin konuşman, hükümete şahane bir pas oluyor. O nedenle sus istersen.
- Geçmişte hükümetler kurup hükümetler devirmiş bir örgütsün. Şu ana kadar bu kirli geçmişinle hesaplaşmadın, en küçük bir nedametin yok. İşte bu kirli bagajın nedeniyle itirazlarının haklılığına ya da haksızlığına pek bakılmıyor. "Bunların mutlaka bir hesabı vardır" deniliyor. İşin en kötü tarafı: İster istemez bu hesaba ben de ortak oluyorum. O nedenle sussan çok daha iyi edersin.
- Sen bu iktidara ana muhalefet partisinin dili ve üslubuyla itiraz edince... Seninle benim aramda hiçbir fark kalmıyor. Bu durum da aramızda gizli bir mutabakat olduğu algısına neden oluyor. Sanki ben iktidara gelince sana gün doğacakmış gibi bir algı! Sanki ben para babalarının iktidarını kuracakmışım gibi bir algı! O nedenle çok rica ederim sus.
Haberin Devamı- Senin dile getirdiğin itirazlar, benim sabah akşam haykırdığım gerçeklerdir. Ama ne hikmetse... Benim sabah akşam haykırdığım bu gerçekleri senin dile getirmen iktidara moral motivasyon sağlıyor. Sen konuştuğunda iktidarı yıpratmış olmuyorsun, tam tersine iktidara müthiş bir enerji yüklemiş oluyorsun. Yani hükümete hiç de hak etmediği bir alan açmış oluyorsun. Ne olur sus.
- Uzun süre hiç konuşmadın. Günler, haftalar, aylar, yıllar geçti hep sustun. Sonra aniden konuştun. Üstelik topluma neden uzun süre sustuğunu açıklama zahmetine bile girmedin. Çünkü senin oy almak gibi bir derdin yok. Çünkü senin halka hesap vermek gibi bir derdin yok. Çünkü senin halkı ikna etmek gibi bir derdin yok. Ama bu dertlerin tümü bende var. O nedenle sus, lütfen sus.
TÜSİAD BAŞKANI'NA SORUŞTURMA
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras'a soruşturma başlatılmış.
Gerekçe Yargıya telkin ve yönlendirme içerikli ifadelerin kullanılması, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs.
Haberin DevamıBu soruşturmadan bir şey çıkmaz. Çünkü TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, yaptığı konuşmada önlemini almıştı.
"Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, kayyum atanıyor. Gazeteciler tutuklanıyor. Teğmenler ihraç ediliyor" dedikten hemen sonra şöyle demişti Aras:
"Bu olaylarda suç vardır ya da yoktur diyemeyiz, ancak kısa sürede arka arkaya gelen bu olaylar endişe yaratıyor ve güveni sarsıyor."
İddia ediyorum: Aras, bu cümleye tutunarak kendini kurtarmaya çalışacaktır.
MURAT YANCI HAKSIZ MI
DEMİRÖREN Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı, benim işinde çok başarılı bulduğum arkadaşım. Televizyon yayıncılığı konusunda başarısını kanıtlamış bir isim.
Murat Yancı, Meclis'te "Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu"na davet edilmiş. Orada söylediklerini dikkatlice okudum.
Haberin DevamıMurat Yancı özetle demiş ki komisyonda:
"Biz kadına yönelik şiddet konusunda hassasiyet gösteriyoruz. Kurallarımız var, sınırlarımız var, çerçevemiz belli. Ama bir de kuralları, çerçevesi belli olmayan alanlar var: Dijital mecralar. Bunlar hiçbir kurala tabi olmadıkları gibi tepki de almıyorlar. İnanılmaz paralar kazanıyorlar. Bu çok büyük bir çifte standarttır. Bu çifte standart sürerse bir süre sonra artık Türkiye'de konuşabileceğiniz ulusal medya, yerel medya ve TV kanalları kalmayacak."
Murat Yancı hiç de haksız değil.
Türk medyası denetleniyor, Türk medyası kurallara bağlı. Ama buna rağmen Türk medyası günah keçisi.
Öte yandan denetimsiz ve kuralsız bir sosyal medya gerçeği var. Üstelik bu medya, gün geçtikçe Türkiye'deki reklam pastasının çok büyük bölümünü kapıyor.
Haberin DevamıBu açıdan olay, resmen beka sorunu haline gelmiş durumda.
Reklam pastası, sosyal medya platformlarına gitmeye devam ederse Türk medyası diye bir şey kalmayacak. Herkes yakında denetlenecek bir Türk medyasını arar hale gelecek.
Esas mesele para verip abone olanların izleyebildiği dijital platformlar değil.