Başka türlü bir şey bu ne Saddam'ın devrilişine benziyor ne Kaddafi'nin

ŞU ana kadar gördüklerimize, işittiklerimize, izlediklerimize göre yazıyorum:

- Koskoca rejim devrildi. Katliam fotoğrafı gelmiyor. Cinayet videosu gelmiyor. Bırakın katliamı, cinayeti falan... İşkence, kaba muamele fotoğrafı ve videosu bile yok.

- Türbeler havaya uçurulmuyor. Kafa kesme, damdan adam atma gibi kan dondurucu videolar gelmiyor. Alevi, Nusayri avına çıkılmış değil. Bir bağnazlık fotoğrafı yok ortada.

- Zafer kazananlar, her aşamada olumlu mesajlar verdiler, veriyorlar. Her şey gerçek olamayacak kadar olumlu gelişiyor gibi. O kadar ki... Esad'ın devrik başbakanı bile durumdan memnun görünüyor.

- Arap Baharı adı verilen olaylara da pek benzemiyor bu olay. Düşünün: Esad'ın sonu bile Saddam'ın ya da Kaddafi'nin sonu gibi olmadı. En azından uçağına atlayıp kaçma fırsatını bulabildi Esad.

- "Cihatçılar kazandı, çok kaygılıyız" demenin, eski bir ezberi tekrar etmenin dışında bir anlamı kalmadı artık. "Kaygılıyız" diyenlerin kaygılarını haklı çıkaracak bir şey yaşanmıyor şimdilik.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- Ve hepsinden önemlisi Suriye halkı, öyle coşkun bir sevinç halinde ki... Bu topyekûn coşku, bu devasa sevinç karşısında kaygı ifade etmek fena halde çiğ kaçıyor.

- Yakın gelecekte ne olur ne biter Bilmiyoruz. Çok zorlu bir süreç bekliyor Suriye'yi. Herkes bunun farkında. Ama ilk günlerde yaşananlar şunu gösterdi: Galiba Suriye halkı, en azından Esad'ı mumla aramayacak gibi.

- İyi ama HTŞ ne olacak Kaynağında El Kaide olan bir örgüt öyle kolay değişir mi Bu sorunun cevabı tabii ki belirsiz. Ama şöyle bir durum da var: HTŞ bile kendini feshetmeye hazır olduğundan falan söz ediyor.

- Can Yücel'in şiirinden ilham alarak söylüyorum: Başka türlü bir şey bu. Ne Saddam'a benziyor ne Kaddafi'ye. Ne Tunus'a benziyor ne Mısır'a. Devrimi ayrı devrim. Cihadisti ayrı cihadist. Coşkusu ayrı coşku.

TÜRKİYE'NİN TELEVİZYON EKRANINDA HÜSNÜ MAHALLİ'NİN YAKTIĞI AĞIT

YER: Türkiye'de yayın yapan bir televizyon kanalı.

ZAMAN: Esad'ın düşmesinden hemen sonra.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

AĞIDI YAKAN: Suriye ile ilgili tüm öngörüleri yanlış çıkmış gazeteci Hüsnü Mahalli.

Hüsnü Mahalli'nin ağıtı şöyle:

"Türkiye yayıldıkça yayılıyor. Şu anda Libya'da, Somali'de, Irak'ta Türk ordusu var. Göreceksiniz, Erdoğan, Emevi Camisi'nde namaz da kılacak."

Türkiye'de yayın yapan bir televizyon kanalında böyle bir ağıtın yakılabilmesi çok tuhaf!

Ama durun bir dakika!

Ondan daha tuhafı da var:

Ekrandaki diğer yorumculardan hiçbiri, Hüsnü Mahalli'ye şöyle bir söz söylemiyor:

ABD, dünyanın her yerinde. Rusya, dünyanın her yerinde. Fransa, dünyanın her yerinde. Sıra Türkiye'ye gelince mi zoruna gidiyor Hüsnü Mahalli

ÇOK TUHAF BİR RUH HALİ

İKTİDAR karşıtlarının Suriye'de olup bitenler karşısında sergiledikleri tablo, gerçekten içler acısı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Karamsarlar, mutsuzlar, öfkeliler, korku salıyorlar, eski ezberleri dolaşıma sokuyorlar.

Durum aşağı yukarı şöyle:

- Bazıları, neredeyse hala "Esad'la temas kurulmalı" falan diyecek durumda.

- Adam ülkesini arkasına bile bakmadan bırakıp kaçmış, hâlâ "kan dökülmesin diye gitti" diye güzellemeyapanlarvar.

- Suriye'de herkes bayram ederken "Ah Esad ah! sen ne de cici laik liderdin" diye ağlaşıyor bazıları.

- Daha düne kadar "PYD devleti"nden şikâyetçi olmayanlar, şimdi "PYD devleti tescillendi" diye sözüm ona kaygı belirtiyorlar.

- Bazıları "Her şeyi ABD ve İsrail planladı abi