Ana muhalefet partisi: Elektrik faturaları

Türkiye'de epey zamandır hayat pahalılığı ve ekonomideki sorunlar için..."En etkili muhalefet partisi" nitelemesi yapılıyordu.Son zamanlarda ise konu biraz daha özelleşti ve şu duruma geldi:Ana muhalefet partisi: Elektrik faturaları.Nereye gitsem, kiminle konuşsam...Gündem hep elektrik faturaları.Herkes kendi elektrik faturasını çıkarıp gösteriyor.Elektrik faturalarına yansıyan rakamlar üzerinden dönüyor muhabbetler.İktidarın Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Ekrem İmamoğlu'nu falan bir tarafa bırakıp tamamen elektrik faturalarına yönelmesinin vakti geldi de geçiyor yani.YALANCI KARİKATÜR SAMSUN Atakum Belediyesi'nin sosyal medyada paylaştığı karikatür bu.Bu karikatüre göre Samsun'daki "Onur Anıtı"na takunyalı birisi saldırmış.Oysa saldırganların uyuşturucudan, adam yaralamadan sabıkalı olduğu çoktan ortaya çıktı.Yani bu karikatür, açıkça yalan söylüyor.Yalanın en sinsi ve kalleş tarafı ise şu:Türkiye'de bütün kesimlerin lanetlediği bir olayı, bir kesimin üzerine yıkmaya çalışıyor.MOTOKURYE MANİFESTOSU ESKİ slogan şöyleydi:"Dünyanın bütün işçileri, birleşin! Zincirlerinizden başka kaybedecek bir şeyiniz yok!"Yeni slogan ise sanırım şöyle olacak:"Dünyanın bütün motokuryeleri, birleşin! İki tekerden başka kaybedecek bir şeyiniz yok."OYTUN'UN ÖNLENEBİLİR YÜKSELİŞİ VE DÜŞÜŞÜ OYTUN adlı akademisyen arkadaşımızın dört aşamalı macerası şöyle:- BİRİNCİ AŞAMA: Korona zamanı önce büyük yükseliş... Ardından yaptığı saçma sapan açıklamayla büyük düşüş.- İKİNCİ AŞAMA: Uzun süreli bir sessizlik. Ekranlardan uzak kalma. Susma. Susarak geçiştirme. Yani düşüş sürüyor.- ÜÇÜNCÜ AŞAMA: Muhalif kesimlerin hoşuna gidecek tarzda hükümet karşıtı bazı açıklamalar. Düşüş de yükseliş de yok gibi.- DÖRDÜNCÜ AŞAMA: İktidara yakın kesimlerin hoşuna gidecek tarzda açıklamalar. "Yoksul Anadolu çocuğu" vurguları falan. Gündem olup yükseliş.Kısacası...Oytun'un yükselişi de düşüşü de doğal ve önlenemez değil. Yapay ve önlenebilir cinsten. Temel motivasyonu ise apaçık: "Dikkat çekmezsem öleceğim" diye bas bas bağırıyor. LEZZETLİ BAŞLIK BİZİM Uğur Vardan, yıllar önce editörlük yaparken önüne gelen bir yazı için, "Bu yazının lezzeti yok" demiş.Matrak arkadaşları o gün bugündür kendisine "Lezzet Abi" diyerek takılıyorlar."Dilber Ay" filmi için Hürriyet Cumartesi'ye yazdığı yazıya çok lezzetli bir başlık atmış "Lezzet Abi"miz:"Acıları pişirmişem."Gerçekten de Dilber Ay denilince benim aklıma "Tavukları pişirmişem Hacıyı da çarşıya yollamışam" türküsü gelir.Filmde Dilber Ay'ı Büşra Pekin oynuyor.Banalitenin karşı konulamaz cazibesine kapılır, bazen defalarca dinlerim bu türküyü. LUCCA'YA DAİR TEZLER - Birkaç kez gittim Lucca'ya. Hepsi de arkadaşların yoğun ısrarları üzerine. Her gittiğimde de "Bir an önce buradan ayrılmalıyım" duygusuyla dopdolu oldum.- Lucca'da oturmak, vitrine çıkmak gibi bir şey. Gelen geçeni seyretmekten ziyade gelen geçene seyirci olmak... Yani benim pek katlanabileceğim bir şey değil.- Aşırı kozmopolit bir mekân olmasına rağmen bir