Ali Koç ile Aziz Yıldırım arasındaki benzerlikler

İkisinin de dilinin kemiği yok.

-İkisi de çabuk öfkeleniyor.

- İkisi de fazla iddialı.

- İkisi de burnundan asla kıl aldırmıyor.

- İkisi de gözünün üstünde kaşın var dedirtmiyor.

- İkisi de her an arıza çıkaracakmış gibi duruyor.

- İkisinin de "kendini fazla beğenmek" gibi bir sorunu var.

- İkisi de öne başka kimsenin çıkmasını istemiyor.

- İkisi de hırs küpü.

- İkisi de zor mizaç.

- İkisi de yukarıdan konuşuyor.

- İkisi de başarısızlığı kabullenmemekte şampiyon.

- İkisinin de bahanesi ve gerekçesi çok.

- İkisi de dikkat çekmeyi seviyor.

- İkisi de savaş, polemik, çekişme ve kaos hastası.

- İkisi de pek öngörülebilir değil.

- İkisi de her an kırıp dökecekmiş gibi bir izlenim veriyor.

- İkisi de birbirinin dilinden iyi anlıyor.

ACUN FAKTÖRÜ

KİTLEYİ avucunun içine alabilecek yönleri öyle iyi biliyor ki...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Kendisi aday olsa kesin kazanırdı.

Özgüveni o kadar öyle tavan yapmış durumda ki...

Detone olmasına rağmen marş söylüyor, söyletiyor.

Olayın dinamiklerini öyle sular seller gibi ezberlemiş ki...

Aziz'ci olsaydı Aziz Yıldırım başkanlıkta favori olurdu.

Politik kumaşı ve diplomatik becerisi öyle yüksek ki...

Kongrenin genel havasını değiştirebiliyor.

Adamda öyle bir şeytan tüyü var ki...

Bu işten en kârlı o çıkacak gibi.

VEFA KÜÇÜK'ÜN AYIBI

BİR hanımefendi.

Fenerbahçe Kongresi'nde konuşma yapıyor.

Aziz Yıldırım'cı bir konuşma bu.

Konuşmadan sonra kongreyi yöneten Vefa Küçük'ün yaptığı yoruma bakın:

"Buraya geldi. Yalvardı yakardı. Söz aldı. Halbuki listede ismi yoktu. Biz renk olsun dedik kıyafetine inanarak söz verdik. Ama bu kadar nokta nokta."

Kıyafetine inanmak nedir Vefa Küçük Nokta nokta derken ne demek istiyorsun Vefa Küçük Bir hanımefendiyi kıyafetiyle değerlendirmek de nedir Vefa Küçük Madem öyle sen neyine göre değerlendirileceksin Vefa Küçük


strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

ELVİS PRESLEY VE MURAT GÖĞEBAKAN

YOK, yok. İki sanatçı arasındaki devasa farkı tabii ki biliyorum. Kafayı yemedim.

Bu iki ismin aynı başlıkta olmasının nedeni sadece şu:

Dün gece önce iki film izledim: Önce "Kalbim Yaralı Murat Göğebakan" isimli filmi, ardından da Elvis Presley'in hayatını anlatan "Elvis" isimli filmi.

Doğal olarak iki film arasındaki uçurumu görmüş oldum. Murat Göğebakan filmi tam bir müsamere tadındayken Elvis Presley filmi ise tahmin edilebileceği gibi acayip cafcaflı ve janjanlıydı.

Murat Göğebakan filminde Göğebakan'ı canlandıran oyuncu Burak Sevinç'e bravo diyorum. Rolünün hakkını gerçekten vermiş.

Göğebakan için iki şey söyleyeceğim: BİR: Tertemiz bir kalbi varmış kendisinin. Alabildiğine naif ve çok güzel bir insanmış. İKİ: "Gafil gezme şaşkın" türküsünü öyle bir seslendirmiş ki 10 numara 5 yıldız.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Elvis Presley'e gelince... Dünyada fırtınalar estiren küresel çaptaki ilk büyük starla ilgili söylenecek çok şey var tabii ki. Ama benim dikkatimi çeken taraf şu oldu: