ÖNCEKİ gün gazeteye "Hepsi kontrol altına alındı, çok şükür" diye başlık atacaktık ki...

Çeşme yangını başladı.

Dün bütün gün Çeşme yangınından gelen fotoğraflara, görüntülere baktım.

Korkunç bir yangın.

Yerleşim yerleri tehdit altında. Boşaltılan evler var.

Otobanlar kapandı. Gişeler kapandı.

Öyle bir rüzgâr var ki söndürme çabaları yetersiz kalıyor.

Durum çok vahimdi ben satırları yazarken.

Kuvvetli rüzgârla birlikte hızla ilerleyen muazzam bir yangın bu.

Ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin durdurulamıyor.

Hep söyledim, yine söylüyorum:

- Artık yangınların çıkış nedenlerine eğilmemiz gerekiyor.

- Artık çok radikal önlemler almamız gerekiyor.

- Artık sıkıyönetim ya da olağanüstü hâl durumuna geçmemiz gerekiyor.

- Artık acil eylem planlarını hayata geçirmemiz gerekiyor.

- Artık ezberleri terk etmemiz gerekiyor.

- Artık konuyu ülkenin bir numaralı konusu olarak ele almamız gerekiyor.

- Artık bu işi milli beka konusu haline getirmemiz gerekiyor.

PALAVRALARDAN BESLENEN İKLİM KANUNU DÜŞMANLARI

İKLİM Kanunu düşmanları türemiş durumda son günlerde.

Yalanlarla, palavralarla, safsatalarla saldırıyorlar da saldırıyorlar.

Akla hayale gelmeyen palavralar atıyorlar ortaya.

"Karbon ayak iziyle özgürlükler kısıtlanacak" diyorlar mesela.

Sunturlu palavra.

"Vatandaştan karbon vergisi alınacak" diyorlar mesela.

Apaçık palavra.

"Tarım yasaklanacak" diyorlar mesela.

Desteksiz palavra.

"Çiftçi istediği ürünü ekemeyecek" diyorlar mesela.

Acımasızca palavra.

"Hayvancılık yasaklanacak" diyorlar mesela.

Süper palavra.

"Yapay et yedirilecek" diyorlar mesela.

Muazzam palavra.

"İklim değişikliği yoktur diyene ceza verilecek" diyorlar mesela.

Tamamen palavra.

Meclis'ten geçen "İklim Kanunu"nda iddia ettiklerinin gerçekleşeceğine dair en küçük bir işaret, bir ima bile yok.

Palavralarla milletin aklını karıştırıyorlar.

Kaostan beslenenleri gördük, kutuplaşmadan beslenenleri gördük.

Bunlar da palavralardan beslenenler.

ARTIK OLAY ALİ ERBAŞ OLAYI OLMAKTAN ÇIKTI

YİNE bir flaş haber. Yine Diyanet. Yine Ali Erbaş.

Bu seferki haber şöyle:

"Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hacca özel ütücülerini, aşçılarını götürdü."

Hac organizasyonu, çok büyük bir organizasyondur.

Bu organizasyonda yer alan görevlilerin üniformalarının ütülenmesinden tutun da hasta hacı adayları için yapılması gereken yemeklere kadar bin türlü detay var.

Hac organizasyonunun kıyısından bile geçmeyenler, "Ütücü, aşçı" kelimelerini görünce...

"Ali Erbaş kendisine özel ütücü, aşçı götürmüş" diye haber yapabiliyorlar.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dokunulmaz değildir.