Yaralı kurt Alfa

Şanslı bir ülkeyiz. Ne kadar şükretsek az. Düşünsenize, ülkenizde yaşanan siyasi atmosfer hiçbir ülkede yok. Keza icat ettiğiniz rejim de yine hiçbir ülkede yok. Üniversitede okutulan siyaset bilim kitaplarının hiçbirinde "Partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemi" adına rastlamıyorsunuz.

Dahası Türkiye'de siyasal gündem kıpır kıpır. Her gün bir yeni olayla karşılaşıyorsunuz.

Macera filmi gibi.

Sahneler birbiri ardına akıyor.

Son sekans oldukça heyecanlıydı. Bir o kadar da şaşırtıcıydı tabii. Milliyetçi lider çıktı, idamlık mahkûmu, teröristbaşını Meclis'te konuşmaya çağırdı. Böyle bir şey, Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde olsaydı, eminim ortalık karışırdı.

Biz şerbetliyiz. Küçük ve sıradan gürültüler dışında pek bir şey olmadı. Lakin iktidar ortakları birbirine ilginç videolarla göndermede bulundu.

AKP'nin büyük medya kuruluşlarından birinin sahibi olduğu Tvnet adlı medya kuruluşunda bir belgesel yayınlandı. Yaralı bir kurt. Adı Alfa.

Alfa bitkin, tükenmiş. Sararmış otların üstünde bir bozkırda uzanmış yan yatıyor. Bu görüntünün üstünde "Alfa artık liderlik edemiyor" diye yazıyor. Görüntünün sağ alt köşesinde ise "Devlet Bahçeli" yazısı var. Açık bir renkle yazılmış. Dikkatle bakmayanlar göremeyebilir.

Sonrasında ise, "Hemen bütün gözler diğer oğluna çevriliyor" diyor.

Mesaj açık ve net.

Bahçeli ihtiyarladı, artık liderlik edecek gücü yok, "gözler yerine gelecek, AKP muhibbinde" demeye getiriyor. "Sen git öteki gelsin" diyor.

Bu arada MHP de kendini anlatan bir video yayınladı. "Seni kimse anlamaz" diyor. "Yalnız kalırsın" diye de ilave ediyor. "Hâlbuki sen ülkenin derdiyle dertlenmişsindir" diye anlaşılamamaktan şikayet ediyor.

Bu arada Bahçeli-Erdoğan görüşmesinden olacak TvNet, kurt Alfa'nın görüntülerini silmiş. Arasanız da bulamıyorsunuz. MHP'ninkiler duruyor.

İktidar ortaklarının iletişim biçimine bakar mısınız Biri kurumsal kimliği üzerinden video yayınlıyor, öbürü amiral gemisi medyasından.

Toplum üzerinden birbirine sesleniyorlar.

Bütün bunları niye yapıyorlar

Çünkü birbirlerine ters düştüler.

Küçük ortak Apo'yu Meclis'e çağırdı. Büyük ortağın ekibi "liderimizin bundan haberi yok" dedi. Bunun üzerine bizim basın, temel fıkrasındaki "temel idi-İdris idi" tartışması gibi başladı tartışmaya: Haberi var mıydı yok muydu.

Konuş babam konuş.

Bu arada mürşit edasında kimi yazarlar, "Devlet aklı bu" dedi. "Hikmet-i hükûmet!"

"Apo gelsin Meclis'te konuşsun" söyleminde bir keramet olduğunu iddia etti.

"Devlet aklı"!

"Devlet" derken Bahçeli'nin adını kast etmiyor. Bildiğimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin aklını kast ediyor.