Öyle fetih kutlanmaz

Fetih günü tamam da bir de işgal günü var. Devamında bir de ad günü var. Eğer yönetenlerde bir tarih felsefesi yoksa söylemlerin peşine takılıp giderler. Bizde yaşanan manzara budur. "Fethin 569'uncu yıl dönümünü kutluyoruz..." Kutluyorsunuz da nasıl kutluyorsunuz. O 569'uncu yılı kutlamanız için herkese bir Atatürk lazım geldiğini biliyor musunuz Lozan'ın olmadığını varsayın bakalım. Yine varsayın ki Vahdettin kazanmış, Kuvayı İnzibatiye galip gelmiş. Osmanlı devleti bir padişah ile Eskişehir havalisinde yaşıyor. İstanbul, 1920'de itilaf devletlerince işgal edildi. Osmanlı'nın başkentinde İngilizlerin hükmü geçiyor. Fethi nasıl kutlayacaksınız Karadeniz'de Pontus devleti kurulmuş, doğuda Kürt ve Ermeni devletçikleri pay almış.. Kısacası Sevr hayat bulmuş. İstanbul'un 569'uncu yılını kutlamanız için İngilizler size izin verir miydi Verdi diyelim, o Türkiye'de Tayyip Erdoğan'la Bahçeli söz sahibi olabilirler miydi Oldular diyelim, o Türkiye neresidir ki Atatürk'ü elinden gelse yok edecek olan çok sevdiğiniz Padişahınız efendinizin bugünkü varisleri, hangi İstanbul'da elini kolunu sallayarak gezebilecekti İşgalciler, geri çekilseler bile sana bugünkü gibi her şeyi ile senin olan bir İstanbul bırakırlar mı sanıyorsun. Boğazların hâkimiyeti kimin olurdu dersin Onu da bırak, padişahınız efendiniz "İstanbul" kavramını biliyor mu Onlar Kostantiniyye'de yaşadılar. Orayı yönettiler. Kostantiniyye'yi İstanbul yapan Atatürk'tü. Tarih 1930. Sevr haritasına bir bakın. Trakya yok. Ege yok. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu yok. Güneydoğu Anadolu yok. Akdeniz yok. Marmara da yok. Bir tek Eskişehir'den Batı Karadeniz'e uzanan küçük bir Anadolucuk var. İşte Atatürk'ü yenebilseydiniz elimizde kalacak, padişahımız efendimizin hüküm süreceği toprak burasıydı. Bugün İstanbul'un fethini kutlayabiliyorsanız, bunu Lozan başarısına borçlusunuz. İstanbul'u işgal eden itilaf devletleri 1923'de Lozan antlaşmasıyla İstanbul'u