MİLLİ KAYIPLARIMIZ KİMİN UMURUNDA

Gündemin hızına yetişemiyoruz. Temel konular tartışılmadan, halk olup biteni tam öğrenip kavramadan bir başka gündeme geçip savruluyoruz.

Halbuki durum vahim.

Belirli olanlara kısaca bir göz atalım mı

Buyurun.

Kıbrıs'ta bir Halil Falyalı kaset olayı ile karşılaştık. Büyük elçi olarak atanan zat, ta İstanbul Belediyesinden bu tarafa "Erdoğan'ın kasası" diye tabir edilen kişinin oğlu. Bir skandal patladı ve içinden Dışişleri bakanı Hakan Fidan dahil eski Başbakanlardan Binali Yıldırım'a kadar pek çok kişinin oğlunun adı karıştı. Araştırıp soruşturan var mı

Ancak büyük elçinin, kendisi ile babası apar topar görevlerinden uzaklaştırıldı.

Gene aynı tarihe denk gelen süreçte AB'den şartlı verilen 12 milyar avroluk (önceki yazımda sehven 21 yazmışım) hibe karşılığında Türkiye dış politikası Kıbrıs'ta çuvalladı. Konu yeterince irdelendi mi

Hayır!

Çok önemli ve Türkiye'nin milli çıkarları açısından tam bir tersyüz oluş hikayesine dönen "MAVİ VATAN" ne oldu Gemiler geri çekildi. Biri Karadeniz'de öbürü Somali'de bekliyor. Kıbrıs Rum yönetimiyle İsrail, BAE; Katar ve Yunanistan dahil ABD öncülüğünde bölgeye kimseyi sokmuyor. Enerji kaynaklarına el koydular. Trakya'da burnumuzun dibinde eski Türk toprağı, şimdilerde Yunan toprağı olan Dedeağaç açıklarında dev bir depolama alanı yapıyorlar. BAE, bu yatırımlarda büyük bir rol aldı. İsrail ile anlaştı ve şimdilerde İsrail üzerinden Akdeniz'e boru hattı döşemeğe başladılar. Bu arada Kıbrıs açıklarından çıkarılacak doğalgazın güvenliğini koruma amaçlı 13 ülkenin katılımıyla asteri tatbikat yapıldı. Kime karşı koruyacaklar

Tabi ki Türkiye'ye karşı. Çünkü daha düne kadar Türkiye buralarda Kuzey Kıbrıs'tan doğan deniz haklarına istinaden arama tarama gemisi dolaştırıyordu.

Şimdi

Şimdi seyrediyor.

İç politikayla uğraşıyor.
Açılım yapıyor. APO'ya af projesi üzerin de çalışmakta.

Siyasal rakiplerini hapse atmakta.

Bir de maç öncesi futbolculara "doğal doğum" pankartı açtırarak, yeni bir tartışma alanı ortaya koyup, olup bitenleri perdelemektedir.

Suriye'de Şara ile anlaşıp Hama yakınlarında askeri üs kurma hevesine kapılan iktidar ve ortakları, bu noktaları İsrail'in bombalamasıyla birlikte sessizliğe gömüldüler. Böylece Türkiye'nin çıkarları bombalanırken onlar sustu. Yetmedi, İsrail ile çatışma niyetimizin olmadığını açıkladılar.Suriye'de bunlar olurken, bu arada her daim ABD-İsrail kazanmağa devam etti. Biri PKKPYD'li öbürü HTŞ'li iki teröriste sivil elbise giydirip, sonra her ikisini, bir helikopter gönderip