Boykot sorunu!

CHP'nin yaptığı ticari boykot çağrısı, iktidarı oldukça etkilemiş görülüyor. Neredeyse iktidarın her kesiminden art arda tepkiler gelmeğe devam ediyor.

Boykotlu Türkiye'yi bırakıp, demokrasinin özgürlüğünde, hukukun ve adaletin gölgesinde huzurlu bir Türkiye'ye çıkamadık. Her nedense, bir şekilde kurulu düzene, gücü elinde tutanlar müdahale ediyor. Halbuki olması gereken belli. Olağan yol, yasal düzende ortaya konulmuş. Buna rağmen demokrasiden ve ana caddeden her zaman bir sapma oluyor. Yan yollara sapınca, bir kitlenin (gücün veya iktidar gücünün), toplumun bir kesimine yasaları ve elindeki kolluk güçlerini kullanarak zor kullanması, sonrasında karşı gücün harekete geçmesine neden oluyor. Böylece olağan değil olağandışı gelişmeler ortaya çıkıyor. Bunun sonunda da toplumsal birlik zedeleniyor. Siyasal gerilim yükseliyor. İnsanlar huzur ararken huzursuzluk ülkeye hâkim oluyor.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum Bey, "CHP'nin başlattığı "boykot" kampanyasına ilişkin buyurmuş ki; "Muhalefetin mandacı kesimleri tarafından (güya bazı gençlerin talebi gibi) gündeme getirilen alışveriş boykotu neoliberal globalist ajanda çerçevesinde üretilmiş bir akıldır. Hedef meşru talepler ifade etmek değildir. Amaç bir hakka ulaşmak değildir. Hedef sosyal, siyasi ve ekonomik bir kaos çıkarmaktır. Amaç küresel emperyalizme ve neoliberal politikalara hizmet edecek bir iktidar değişikliği sağlamaktır."

Bu anlatımın çelişkisi kendi içinde. Tutarsızlığı da.

Varsayalım doğru. Sahiden de "alışveriş boykotu neoliberal globalist ajanda çerçevesinde üretilmiş bir akıldır." Bu durumda söz konusu aklı işlevsel hale getirip, uygun zemini kim hazırladı

İmamoğlu'nu, Zafer partisi Genel başkanı Ümit Özdağ'ı, global ajanlar tutuklatmadığına göre, boykotun ortamını da yine kendileri sağlamamış demektir.

İktidar, kendi aklıyla yarattığı siyasal karmaşanın sorumluluğunu buna cevap veren muhalefete keserek inandırıcı olamaz. Çünkü tutuklamaların hukuksal karşılığı yok.

Özdağ'ı tutuklamış hapse atmışsın, tutuklamaya gerekçe gösterdiğin cezanın tamamını da versen yatarı yok. Lakin Türkiye'nin önemli bir saydığı bir siyasi lider, muhalefetin önemli bir figürü hapiste.

İmamoğlu ile ilgili dosyaları okuyup görüş bildirenlerin hemen tamamına yakını, dosyanın içinin boş olduğunu söylüyor. Bu durumda dış güçler, eğer, Türkiye'de bir şeyler planlayıp ve ticareti alt üst edeceklerse, onlara bu fırsatı kim sağlamış oluyor

CHP mi

Geriye kalan muhalefet mi

Hayır!

Hukuk düzenini alt üst eden herkes.

Bu sebeple Sayın Uçum'un dış güçler söylemi çok inandırıcı ve tutarlı değil. Yapılacak şey belli: