Hem okuyucularıma ve hem de gazeteci-yazarlığın mesleki saygınlığına hürmeten bunlar gibi bir yazar olmak istemiyorum. İstemiyorum ama susasım da gelmiyor. Bakın adam nasıl yazıyor ve ne tür cümle kurarak yazısına başlıyor. "Türkiye'de siyasi muhalefetin FETÖ-PKK çizgisine hapsolduğu, bu örgütler tarafından rehin alındığı, dizayn edildiği, 2023'e dönük çokuluslu ajanda çerçevesinde formatlandığı gerçeği artık itiraz edilemez bir gerçek haline geldi." Düşünebiliyor musunuz Bu cümleleri okumak için para verip gazete alan yüzlerce insan var. Sana verdiğim paramla, kandır kandırabildiğin kadar beni diyor. Beynimi, zihnimi, tüm anlam dünyamı istediğin gibi çarpıtabilirsin, demiş oluyor. Adama bak. Türkiye'de muhalefet Fetö-Pkk çizgisine hapsolmuş. Yetmemiş bu örgütler tarafından rehin alınmış. O da yetmemiş, Türkiye'nin muhalefeti, bu örgütler ve çokuluslu güçler tarafından dizayn edilmiş (düzenlenmiştasarlanmış). Adamın çizdiği siyasi manzaraya bak. Ne kadar korkunç. Neredeyse ülke battı batacak. Hainlerin haddi hesabı yok. Bu hasarlı ve hastalıklı mantık, bu bakış, bu siyaset ve arkasındakiler, size göre Türkiye'de muhalefet olsun istiyor mu İstemiyor. Muhalefetsiz Türkiye istiyorlar. Muhalefetsiz rejim. Muhalefeti olmayan yönetim biçimi. Yani Padişahlık, diktatörlük, zorba yönetim istemekteler. Türkiye'yi bize verin, siz gidin diyorlar. Birinci tespit bu. İkincisi, yalancılığı, çarpıtmayı meslek haline getirmiş, geçim kaynağı olarak görüyorlar. Türkiye'de muhalefet dediğin; sol, muhafazakâr, milliyetçi, liberal görüşleri içeriyor ve nüfusun yüzde 55-60'ından fazlasına karşılık geliyor. Bu kadar geniş kitleyi temsil eden tüm görüş ve düşünceleri, Fetö-Pkk emrinde, kendini yönetemeyen, başkaları tarafından dizayn edilen veya edilmeye muhtaç kimseler olarak tanımlıyor. Ona göre halkın yarıdan fazlası hain ve düşman. Aman Allah'ım. Bu adam ve benzerlerinin yaptığı gazeteciliğe