Üniversitelerin beden eğitimi bölümlerine 'engelsiz' tercih

2024 üniversite giriş sınavları geçtiğimiz haftalarda yapıldı. Şimdi sıra sonuçların açıklanması ve bölüm tercihlerinde. Bu sürecin en dikkat çeken taraflarından birisi de, özel gereksinimli (engelli) bireylerin tercihleri ve gelecekle ilgili beklenti hususu! Her bireyin sağlık, eğitim, kişisel v.b. hakları düşünülüp, toplam nüfusa göre engelli sayısı (12-13) göz önüne getirildiğinde, özel gereksinimli (engelli) bireyler için bu bağlamda yapılacak çalışmaların önem taşıdığını anlamak güç değil

ENGELLİLERE YÖNELİK SPOR BÖLÜMLERİ

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), engelli öğrencilerin Yüksek Öğretim Kurulumları Sınavı (YKS) tercihleri yaparken mekân, sosyokültürel faaliyetler ve eğitimde erişebilir konularına dikkat çekmişti. 2018 yılında gerçekleşen süreç, zaman içerisinde özellikle erişebilirlik konusunda başarı gösteren üniversitelere 'Engelli Dostu Ödülleri' adı altında teşvik amaçlı ödüllendirmelere dönüşmüştü. Çalışmanın bir yıl öncesinde (2017) yılında verilen 'bayrak' sayısı bir yıl sonra 50'ye çıkarılmıştı. Vakıf ve devlet üniversitelerin katılım gösterdiği bu çalışmada amacı, farkındalığı artırmak olduğu açıklanıyordu

YÖK'ün bu anlamlı çalışması, beden eğitimi ve spor bölümlerinde de kendini göstermesi önem taşıyordu. Yeterli olmasa da YÖK tarafından bu çalışmalar başlatıldığını gördük. Geride kalan yıllara baktığımızda üniversitelerin beden eğitimi bölümlerine, özel gereksinim (engelli) bireylere yönelik eğitimci yetiştirilmesi için bölümler açılmaya başlandı. YÖK onayından hareketle sırasıyla Malatya İnönü Üniversitesi, Muş Üniversitesi, Gelişim Üniversitesi ve Rumeli Üniversitesi, özel gereksinimli (engelli) bireylere yönelik eğitmenyönetici ihtiyacına cevap verilebilmesi için, bölüm açma ayrıcalığı yaşattılar. Ülkemizde yer alan üniversite toplam sayısı ve özel gereksinimli (engelli) birey sayısına bakıldığında bu rakam elbette ki yeterli değil. Dileriz, bu üniversitelere yenilerinin dahil edilmesi. Tabii ki bu gerçekleşir, süre içerisinde 'meyvelerini' vermeye başlarsa, işte o vakit beklenen düzeye ulaşmış olunur. Nasıl yani Devam edelim

ÜNİVERSİTELERİN EĞİTİM KALİTESİ

Üniversitelerde verilen eğitimin kalitesini tartışmak belki 'haddimize' değil ama, bu konuda söyleyecek birkaç sözümüz olması gerektiği kanaatindeydik. Bugün demiyor muyuz 'Üniversite mezunu gençler iş bulamıyor' diye. Üniversitelerin eğitim kalitesi tartışılması bir yana, üniversitenin herhangi bir bölümünden mezun olan bir öğrenci, kendi mezun olduğu bölümle ilgili 'sağlıklı' kariyer planlaması yapabiliyor mu Kedisine iş istihdamı sağlanabiliyor mu Örneğin özel gereksinmli (engelli) bireylere yönelik. Oysaki özel gereksinimli (engelli) bireylere yönelik çalışma alanında, yetişmiş (mesleki donanıma sahip) o kadar çok eğitimciye ihtiyaç duyulmaktadır ki. Bunu araştırmalarımızdan edindiğimiz tecrübeden kaynaklı olarak söylüyoruz. Gazetemiz Yeni Akit Gazetesi internet sitesinde 2016 yılından bugüne kadar (yaklaşık sekiz yıl), hemen hemen (istisnai durumlar hariç) her pazar günü (yani bugüne denk gelen), özel gereksinimli (engelli) bireylerin spora katılımlarıyla ilgili düşüncelerimizi paylaşmışız. Bu paylaşımlar içerinse, üniversitelerin Beden Eğitimi Spor Bilimleri Fakültelerinde özel gereksinimli (engelli) bölümlerle ilgili düşüncelerimizi aktarmaya çalıştık. O konuların birisi de üniversitelerde öğretim kadrolarının konusunda uzman akademisyenler oluşturulması. Önemine dikkat çektiğimiz diğer konu ise 'Bu bölümlerde yetişen öğrencilerin donanımlı (konusunda uzman) şekilde yetişip yetişmemesi ve alanlarında iş hayatına atılmaları. Sesli düşünüyoruz da; Malatya İnönü Üniversitesi ilk mezunlarını 2016 yılında verdi. Merak bu ya; Bu arkadaşların kaç tanesi acaba, bugün yazımıza konu olan yurdun dört bir yanında mevcut olan üniversitelerin beden eğitimi bölümlerinin kapıları kendisine açılmış olup (engelliler ve spor gibi dersler seçmelide olsa) bilgi ve tecrübelerini öğrencilerine aktarıp, görevlerini sürdürüyorlar. Öyle ya, madem 'Kaliteli eğitim, kaliteli eğitmen ve öğrenciyle olur', bu bölümlerden yetişen arkadaşlarımız, eğitim aldıkları bölümle ilgili iş hayatın içerisinde olmalarından daha doğal ne olabilir ki