Süper Lig'e Filistin hassasiyeti

AHMET GÜLÜMSEYEN

Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki lig şampiyonluğu yarışı devam ederken, bir yandan da katil İsrail çetesinin Filistin'deki asrın vahşice soykırımı devam ediyor. Bir başka ifadeyle, bir tarafta 'gol', diğer tarafta 'ağıt' sesleri. Futbolda kim 'şampiyon' olacak sorusu, asla ve asla görmemiz gereken hayatın 'gerçeklerini' gölgede bırakmamalı. Dünya imtihanın neresinde olduğumuzun, bundan daha net örneği olabilir mi! Mazlum ve mağdurun çileli hayatını, maç izler gibi izlemek ve duyarsızlaşmanın bir neticesi olarak, olayları sıradanmış gibi yapıya bürünmek. İçerisinde yer aldığımız bu 'gaflet' uykusu, insanı ne kadar da gafleteacınacak hale düşürebilmektedir

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamaya göre "İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım 61 bin 709'dan fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 47 bin 487 kişinin cenazesi hastanelere ulaştırıldı, 14 bin 222 kişinin cesedi enkaz altında kayboldu. Yaralıların sayısı 111 bin 588'e ulaştı. Katil sürüleri Gazze'de 214'ü soykırım sürecinde doğanlardan olmak üzere 17 bin 881 çocuğu öldürdü, 38 bin çocuğu yetim bıraktı." Bu saldırılarda, yüzlerce spor tesisi ve kulübü yerle bir edilirken, saldırılarda bine yakın sporcuda hayatını kaybetti. Gazze'de bitmeyen soykırımın bir başka boyutu, bugün Batı Yaka'da yaşanıyor

NORVEÇ EKİBİNİN

MAÇ GELİRİ GAZZE'YE

Spor camiası Filistin'de yaşanan insanlık dramına kör ve sağır değil, İslam topraklarında Müslümanlara yaşatılan bu vahşetin sesi, kulağı ve vicdanı olmalı. "Ne yapılabilir ki" sorusunun cevabı çoktan bulundu. Kasım 2023 tarihli yazımıza 'İşgalci İsrail'e karşı, Celtic taraftarı kadar da olmadık!..' başlığı attıktan bugüne, soykırım devam ediyor.. Spor camiasında İskoçya ekibi Celtic, masum ve savunmasız insanların sesi oldu. Bugün ise BodoGlimt'in futbol takımının bu görevi üstlendiğini görüyoruz. Norveç ekibi, Maccabi Tel Aviv'e karşı 3-1 kazandığı maçta elde edilen gelirin Gazze'ye bağışlandığını duyurdu. İsrail terör örgütünün Maccabi Tel Aviv gibi sahadaki temsilcilerinin maçlarına devam etmesi, sporun uluslararası çatı kuruluşları olarak adlandıran IOC, UEFA, FIFA VE FIBA'nın yönetimlerinde Siyonist lobinin söz sahibi olduğunun apaçık göstergesidir