Srebrenitsa, Gazze soykırımı ve 15 Temmuz hain darbe girişimi
Srebrenitsa, Gazze soykırımı ve 15 Temmuz hain darbe girişimi
Ahmet Gülümseyen
Modern zamanın soykırımları sürüyor. Ortaya çıkış şekliyle birine çok benzeyen soykırımları, bir daha yaşanmaması için hafızalara kazımak gerekiyor. İsrail'in Filistin'de vicdanları yaralayan insanlık dışı soykırım ve katliamı devam ediyor. Siyonist anlayışın Müslüman topraklarda yaşattığı bu zulme dünya seyirci kalırken, gözü dönmüş İsrailli canilerin bölgenin sahibi olan kardeşlerimize karşı işledikleri zulüm ve işkence devam ediyor. Açlık, susuzluk, barınma sorunu hat safhaya çıktığı hayatta, her gün onlarca masum kardeşimiz hayatını kaybediyor. Şahit olduğumuz süreçte, 'Sağduyulu anlayış ve vicdanlar kör olmasaydı, dün Bosna'da yaşananlar bugün Filistin'de yaşanır mıydı' sorusunu getiriyor akıllara! "Unutulan soykırım tekrarlanır" demişti Bosna Hersek'in kurucu Cumhurbaşkanı, dava ve fikir adamı merhum Aliya İzzzetbegoviç "Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır." Müslümanlara yaşatılan bu mezaliminin hesabı bir gün gelecek, sürece şahit olan bizlerin Allah'a huzuruna vardığımızda, nasıl hesap vereceğimizin bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor
SREBRENİTSA KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜ
Biz bu yazıyı kaleme alırken, Siyonist İsrail'in Gazze saldırılarında can kaybı son 24 saatte 61 artarak 57 bin 823'e çıktığını görüyoruz. Dün (otuz yıl önce) Haçlıların Bosna'da yaptığı katliamı, bugün Siyonistler Filistin'de gerçekleştiriyor. Akıtılan Müslüman kanına doymayan anlayış. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un dediği gibi modern zamanın üç soykırımı, Auschwitz, Srebrenitsa ve Gazze... "Srebrenitsa'da da yaklaşık 9 bini aşkın insanın göz göre göre öldürülmesine, aynı şekilde hem de çok modern değerlere sahip olduğunu söyleyen ve iddia eden dünya görmezden geldi ya da sustu."
Kurtulmuş'un dikkatlere sunduğu bu sözlerinden anlaşılacağı gibi, insanlık geçmiş dönemlerde yaşanan soykırımlardan yeteri kadar ders çıkarmadığı için bugün benzer durum Filistin'de yaşanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) raportörü Albanese yaşananları 'İsrail modern tarihin en zalimane soykırımlarından birinin sorumlusu' ifadesini kullanıyor. Adı geçen ilgili kuruluşlar, dün olduğu gibi bugünde süreci izlemekle yetiniyor. Srebrennitsa'da 400'ü çocuk 8 bin 372 Müslüman Sırplar tarafından katledilirken, Bosna'daki soykırımın üzerinden 30 yıl geride kaldı. Bugüne baktığımızda, İsrailliler tarafından insanlık dışı katliamlarda tam 20 bine yakın çocuk, ağır bombardıman, silahla veya yanarak hayatını kaybetti. Sayın Kurtulmuş'un dediği gibi "Bu suçu işleyenler de aynen Radovan Karadzic gibi, aynen Ratko Mladic gibi, o soykırımı işleyenler gibi (Binyamin) Netanyahu ve çetesi de uluslararası mahkemelerde hesap verecek ve bunun hesabını ödeyecek." Ödeyecek belki ama, bu sorgulama ve cezalar, bölgede yaşananları unutturmayacak belki ama, soykırım ve katliam sonucunda hayatını kaybedenleri geri getirilmesi mümkün değil!.!
YOK EDİLEN TARİH, MOLOZ YIĞININA DÖNEN ŞEHİR
Bugün Müslüman halkın yaşadığı Gazze ağırlıklı, Filistin'in diğer bölgelerinde yaşananlar sıradan olmaktan çıkmış durumda. Gazze üzerine çalışan Fransız Tarihçi Pierre Filiu'nun bölgedeki tespitleri, Anadolu Ajansına şöyle yansıyor; "Gazze Şeridi'ne girdiğinde daha önce yaşadığı şehirdeki hiçbir şeyi tanımadığının, tüm referans noktalarının İsrail tarafından yok edildiğinin altını çizen Filiu, bütün şehirlerin devasa bir moloz yığınına dönüştüğünü kaydetti.Filiu, bildiği Gazze'nin artık olmadığını belirterek İsrail'in bölgeye uluslararası basının girişine niçin izin vermemesini şu sözlerle izah ediyor:"Geçmişte Ukrayna'dan Afganistan'a, Suriye, Irak ve Somali'ye kadar birçok savaş bölgesinde bulunmuş olsam da, hiç, ama hiç böyle bir şey yaşamadım. Şimdi İsrail'in uluslararası basının bu kadar korkunç bir manzaraya erişimini neden engellediğini anlıyorum."
İNSAN CESETLERİNİN KÖPEKLERE YEDİRİLDİĞİ COĞRAFYA
Doğu Türkistan'ı da unutmamak şartıyla dün Auschwitz ve Srebrenitsa, bugün Gazze'de Müslümanlara yaşatılanlara dikkat çekmek gerekiyor. Bölgeden gelen haberleri bırakın resim ve görüntülere yüreklerin dayanamaması, haberlerini okumak bile yürekleri parçalarken, o coğrafyada yaşayan insanların böylesi bir hayatındramın içerisinde olmalarının ruh halini düşünebiliyor musunuz! İsrailli askerin "İHA görüntülerinde görebiliyordunuz. Bir köpeğin ceset yemesini seyretmeyi kendime yediremedim ama etrafımdakiler bunu seyretti" şeklindeki itirafından öğreniyoruz. Bunun yanında, İsrailli köpeklerin saldırısında down sendromlu oğlunun nasıl vahşice öldürüldüğünü Filistinli 70 yaşındaki acılı anne Nebile Bahar'ın "Köpekler bize saldırdı, içlerinden biri koltukta oturan oğlum Muhammed'e saldırdı. Köpek onu önce göğsünden, sonra da elinden ısırdı. Muhammed korkmuştu bense askerlere köpeği down sendromlu oğlumdan uzaklaştırmalarını ve oğlumun hasta olduğunu söylüyordum. Köpek, oğlum Muhammed'in göğsünü ve elini parçaladı. Onun bağırıp su isteyen sesini duyuyorduk ama kısa bir süre sonra sesi kesilince şehit olduğundan emin oldum" sözleri, halen hafızalarımızda
15 TEMMUZ HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN YIL DÖNÜMÜ
Salı günü (15 Temmuz 2025) 15 Temmuz hain darbe girişiminin dokuzuncu yıl dönümü. Dün Bosna'da, bugün Filistin'de yaşananlar İslam'dan kopuşun bir yansımasından başka bir manaya gelmiyor. Allah Teâla'nın insanlara yüklediği "İyiliği emretmek, kötülükten vazgeçirtmek" gibi bir görevi var Ümmet'i Muhammed'in. Soykırım yakıtının Haçlı ve Siyonist anlayışın yansımasından başka bir manaya gelmiyor. Ülkemizde yapılmaya çalışılan 15 Temmuz hain darbe girişimi, emperyalist güçlerden alan bir girişimdi, bastırıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişiminin bastırılmasından sonra yaptığı