Sporcunun orucuna karışan gericikokuşmuş zihniyet
Sporcunun orucuna karışan gericikokuşmuş zihniyet
AHMET GÜLÜMSEYEN
Oruç ibadeti insanoğlu için hem dini hem de bedensel ve ruhsal açıdan önemli. Allah'a teslimiyettir ibadet. Müslüman olma vazifemizi yerine getirmekte önemli yere sahip oruç ibadetinin içerisinde yer aldığı bu yılki Ramazan-ı Şerife dün 'Bismillah' dedik, elhamdülillah. Rabbimiz yaptığımız, bundan sonra da yerine getireceğimiz ibadet vazifelerimizi kabul eylesin. Oruç ibadetlerini yerine getirilmesi, toplumumuz ve bireyler için değer taşımaktadır. Spor camiası da, toplumumuzun önemli bir kesimini oluşturmaktadır. Sporcunun performansı için düne kadar tartışma konusu olan Müslümanın ibadeti oruç, bilimsel araştırmalarla bir sonucu olarak da spor için yararlı olduğu neticesini gösteriyor. Düne kadar sporcusunun oruç ibadetine saygı göstermeyen başkanından, antrenörüne kadar örnekleri yaşanıyordu. Müslüman olmamızın gerekliliği, Allah'a itaat, Peygamber Efendimizin sünnetinin hayatımıza uyarlamakla, insanlık kurtuluş yolu olacağını yaşayarak görmekteyiz. İslam'la şereflenen, doğuştan veya sonradan İslam'la şereflenip Müslüman olan dünyada söz sahibi olan yıldız oyuncularının, oruç gibi ibadetleriyle de başarılarını devam ettiklerinin örnekleri oldukça fazla. Psikolojinin sporcu performansı üzerindeki etkisinin önemi de göz önüne getirildiğinde, inancı gereği oruç tutan sporcunun inandığını yaşamasının pozitif etkisini sahaya olumlu olarak yansıttığı örnekleri oldukça fazla. Oruç tutuptutmayıp, oruçluya saygının son örneği İskoç ekibinden geldi. Rangers, Fenerbahçe ile oynanacak UEFA Avrupa Ligi maçı için İstanbul'a seyahat edecek taraftarına ramazan ayı dolasıyla önerilerde bulundu. Bu da demek oluyor ki, yerli veya yabancı olsun oruca karşı duyulan ilgi ve saygı her geçen gün artmaktadır bir başka ifadeyle, Müslüman sporcunun ramazan 'orucuna' karışan gericikokuşmuş zihniyetin günümüzde geçerliliğini yitirip, spor tarihindeki 'kara' sayfalarında yerini aldığını şahit olmaktayız
ORUCUN PERFORMANS ÜZERİNE ETKİSİ
Yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerim insanlık için öğüt ve şifa kaynağı. Allah (cc) buyuruyor; "Ey insanlar! Rabbinizden size biröğüt, kalplerdeki hastalıklara birşifa, inananlara birrehberverahmetgelmiştir."(Yunus 1057). İslam'ın beş şartından biri olan oruçla ilgili ayetler, yüce kitabımızda yer almaktadır. İçinde yer aldığı günlük yaşantımızda, Allah'ın emirlerine uyup, Peygamberimizin hayatını örnek aldığımızda, hayatta bulunmamızdaki gayeyi idrak etme, geçici dünya ve kalıcı ahiret hayatının kurtuluş, beraberinde huzur getireceğini idrak edebiliyor insan, elhamdülillah. İslam'ın beş şartından birisi olan oruç vazifesini yerine getirirken, Müslümanca yaşamanın üzerimizdeki huzura ererken, içinde bulunduğumuz Ramazan-ı Şerif'te tutulan farz ve diğer günlerde tutulan ve nafile ibadet olan orucun insan sağlığı üzerinde etkisini, spor bilimlerinde akademisyen olan hocamıza sorduk. Kendisinin bize aktardığı düşüncelerini, sizlerle paylaşmak istiyoruz;
"Vücut aç kaldığında enerjiye ihtiyaç oluştuğu için, kendindeki o zararlı maddeleri yiyiyor. Oruç, Amerika ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada çok yaygın. Yani vücuttaki şeker ve onun türevleri kanser hücrelerine sebep veriyor. Artık doktorlar oruç tutmayı öneriyorlar. Vücut aç bırakıldığı zaman, vücut enerjiyi sağlayabilmek için kendindeki o kötü hücreleri yemeye başlıyor. Yani oruç demek, sıhhat demek. Artık net, bunu dünyada herkes biliyor. Oruç kesin sıhhatle eşit. Ramazanda tutulan oruç, spor yapmaya engel değil.