Spor hayata tutunmanın 'can simidi' nasıl olabiliyor

Spor hayata tutunmanın 'can simidi' nasıl olabiliyor

AHMET GÜLÜMSEYEN

Hayatın inişli-çıkışlı süreci insanı, kaderin bir parçası olarak rüzgârda savrulan 'yaprağa' dönüştürebiliyor. Sendelediğidüştüğü yerden ayağa kalkmak ister, yürümek ve koşmayı arzular. Yapamayacağı 'umutsuzluğuna' düşüldüğü anda, gözler birilerini arar. Doğrulma umudunda, umutsuzluğa kapılmamak için aralanacak bir 'kapı' aranır. İltifat yerine geçen ve en büyük moral kaynağı 'Buyur gel' demenin ardından, yeni bir umudun başlangıcı olur, karşılaşılanlar. Böylesi bir sürecin 'mihenk' taşının hareket egzersiz, diğer ifadeyle sporun olacağını yaşamadan bilmek mümkün olamaz, kişi için. Art niyetsiz yaklaşıldığında, doğuştan veyageçirdiği bir trafik kazası veya adını daha önce duymadığı hastalık karşısında en etkili 'ilaç' gibi gözüken hareketegzersizsporun abartı olmadığını, yaşanan örneklerde görmek mümkün olmaktadır Düşüncenineylemin varacağı yer, yaşamın kalan bölümünün kaliteli bir şekilde sürdürmeye sebep olur! Bu denli mi Evet, bu kadar önemli. Bu önemi, zaman zaman ajanslara yansıyan, bugün de yazı konumuz olacak, o örnek haberlerde görmekteyiz. Aşağıda paylaşacağımız hayat 'esintileri' sadece okunmak ve bilgi sahibi olmamızla sınırlı kalmamalı. Dilek ve duamız, bu konuda kamu ve özel sektörde görev üstlenenler için mesaj niteliği taşıması, uygulama neticesinde insanlığa yarar sağlaması, inşallah

"KORKMAYIN İLK ADIMINIZI ATIN"

Muhammed Ali Öktem (Görme Engelli Milli Futbolcu) Avusturya'nın başkenti Viyana'da doğuştan görme engelli olarak dünyaya gelen Muhammed Ali Öktem, burada eğitim gördüğü görme engelliler okulunda futbolla tanıştı. Futbola yürekten bağlanan ve kendini bu sporla özgürleşmiş hisseden Öktem, 2017 yılında ailesiyle dönüş yaptığı Türkiye'de de bu spordan kopmadı. Ankara'da Gören Kalpler Spor Kulübü'nde futbol kariyerini sürdüren Öktem, kendisini 2024'te Paris'te düzenlenen Paralimpik Oyunları'na kadar götüren futbol sevgisini, sporun hayatına kattığı değerleri ve kariyer hedeflerini paylaştı; "Körler okulunda ayağıma az çok top değmişti ama bu işi çok sevdiğimi ve becerebildiğimi keşfettim, çevremdekiler de aynı şeyi söyledi. 2018'den beri Gören Kalpler Spor Kulübü'nde, 2023'ten beri de milli takımdayım.. Aylar boyunca varımı, yoğumu ortaya koyarak çalıştığım bir süreçti. Olimpiyatlar bambaşka bir deneyim. Gürültü dezavantajımız olduğu için futbolda çok seyirci olmaz. Fakat orada 10 bin kişinin doldurduğu sahada oynadık. Bambaşka histi, başarısız olmama rağmen hayatımın en büyük tecrübesiydi Burada en önemli şey korkmamak. Kafadaki o bir düğmeye basıp ilk adımı atabilmek lazım, gerisi zaten geliyor. Ama ne yapın ne edin başka dış etkilere, olumsuz hislere maruz kalmadan 'bu işi yapacağım' diyerek ilk adımı atın. Bu sadece engelliler için değil herkes için geçerli. Gerisi zaten geliyor, yeter ki siz isteyin ve devam edin. Ben Viyana'da ortaokula başladığımda hem yabancı hem de görme engelli olduğum için dışlanan bir öğrenciydim. Ama şuna bakın ki 23 yaşımda olimpiyatlara katılmışım. Ben özel birisi miyim, hayır. Ama bırakmadım, korkmadım, istedim ve başardım." (Haber; Anadolu Ajansı-Huzeyfe Tarık Yaman)

"FİZİKSEL OLARAK GÜÇLENDİĞİMDE,

MENTAL OLARAK DA GÜÇLENDİM"

Orhan Koca (Tekerlekli Sandalye Masatenisi Sporcusu) -