Soykırımcı İsrail yanlısı BM ve UEFA'nın ikiyüzlülüğü
Ahmet Gülümseyen
Katil İsrail ölüm saçmaya devam ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) kararını hiçe sayan Siyonist anlayış, dün sabah yaptığı saldırılarda Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda Cemel ailesine ait bir evi hedef aldı. Saldırıda 10 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
Amerika başta olmak üzere Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya gibi ülkelerin desteğiyle cesaretlenen Siyonist İsrail'in bugüne kadar Gazze ağırlıklı olmak üzere Filistin'deki birçok bölgede yer alan altyapıları, barış binaları, aşevleri, deniz suyu arıtma tesisleri, camiler, kamp merkezleri, birleşmiş milletler binası, hastaneler, sığınmacı çadırlarını, yardım almaya gidenleri vurmaları, bölgedeki yaşanan soykırımın boyutunu gözler önüne seriyor.
Başta çocuklar olmak üzere, İsrail'in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığı Gazze Şeridi'nde, açlık nedeniyle ölümler her geçen gün artmaktadır.
Gazze'ye yakın bölgelerde evlere baskın düzenleyerek tahliye etmeye zorlayan İsrail katil sürüleri, daha sonra patlayıcılar yerleştirdikleri evleri havaya uçuruyor. Birleşmiş Milletler (BM) toplanıp dağıldığı süreçte, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'e 'sert' tepki göstermesi, bazı ülke liderlerinin İsrail'i protesto etmesine rağmen, Filistin'de Müslüman kanı akmaya, Yahudilerin katliam gerçekleştirdiği İslam topraklarında soykırım devam ediyor.
UEFA'DAN ÇİFTE STANDART
İsrail katil sürülerinin Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Amerika Birleşmiş Devletlerinde gerçekleşen 80. Genel Kurulu kürsüsünden hitap etmesi, ülke liderleri ve uluslararası kuruluşların sürece ne kadar 'duyarsız' kaldığının bir yansıması. Uluslararası düzeyde sporu yönetenler, İsrail soykırımına seyirci kalan ülke liderlerinden farksız değil. Futbol ve Basketbol'un öncü kulüp taraftarları, takımlarının oynadığı maçlarda her fırsatta Filistin'de gerçekleştirdiği soykırımı protesto ederken, sporun öncü kuruluşları UEFA, FIFA, FIBA ve IOC sürece sesiz kalmaya devam ediyor. İsrail soykırımını her defasında protesto etmesine rağmen uygulamada/yaptırımda sınıfta kalan Birleşmiş Milletler'in bir benzeri tutum, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) tarafından sergilendi.
Filistin Futbol Federasyonu, Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, son olarak da İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın belirtiği gibi, 'İsrail'in 7 Ekim olayını ileri sürerek yürütülen bir işgal, tehcir, sürgün, soykırım, daha doğrusu bir toplu-kıyım politikası'ndan dolayı İsrail'in FIFA ve UEFA'ya çağrı yaparak, İsrail'in uluslararası futboldan men edilmesi çağrısı yapmıştı.
Gelinen noktaya baktığımızda, soykırımcı, katil sürüsü İsrail'in spor sahalarındaki temsilcilerinin katılım göstermesi, yapılan çağrıların karşılıksız kaldığı anlamı taşıyor. FIFA Başkanı Gianni Infantino, Gazze dâhil 'çocukların acı çektiği' ve 'annelerin ağladığı' birçok ülkede çatışmalardan dolayı gözyaşlarına boğulduğunu 'Annelerin ağladığını gördüğümde bende ağladım' sözleri, samimiyetten uzak, ne kadar tutarsız bir açıklama olduğunu gözler önüne seriyor. Infantino, "İnsanların özünde kötü değil, iyi olduğuna inanıyorum. Kendimize inanmalıyız ve sevgili liderler, biz size inanıyoruz. Dünyada barışa ihtiyacımız var" sözleri, İsrail'in Filistin'de soykırımı devam ettiği sürece, FIFA yönetiminin barışı temsil etmeyeceği, yöneticilerin halkı temsil etmediği gibi, 'kukla' vazifesi gördüklerinin bir yansıması değil de ne!.!