Şahit olduklarımız ve soba hikâyesini hatırlatan Olimpiyatlar
Özel gereksinimli (engelliler) bireylerin spora katılım sağlamaları için çalmadık kapı kalınmadığı günleri hatırlıyoruz. Bugün gelinen noktaya baktığımızda, kulüp ve antrenörlerinin, spor yapacak özel gereksinimli birey arayışında olduklarını görüyoruz. Bunun nedeni ise, yakalanan sportif başarılar. Örneği ise Paralimpik Oyunlar. 22 Branşta gerçekleşen 2024 Paris Paralimpik Oyunlarına, 15 branşta katılan Milli Takım sporlarımız, 10 branşta madalyanın sahibi oldu. Engelli bireylerin bu başarısı durduk yere değil, programlı çalışmanın neticesinde gelindi
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünde Spor Uzmanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş.'de (şimdiki adı Spor İstanbul) çalışırken, hangi zorluklarınengellerin nasıl aşıldığını bizzat şahit olduk. Özel gereksinimli (otizmli) bireyin 'hidroterapi' dahil havuzlara sokulmadığı ve tesislere tekerlekli sandalye erişimi olmadığı için, ilçe belediyelerde spor seansların açılmadığını gördük. Judo yapmak isteyen kör (görme engelli) bireye "Bir kişi ile uğraşacak vaktimiz yok" şeklinde geri çevrilen günleri yaşadık. İşitme engelli bireylerin ilk kez (2004 yılı) oynamalarına katkımız olan hentbol branşında, olimpiyat şampiyonu (2017 yılı) olduğu günleri yaşadık. Golbol branşının ilk hakemlerinden (2005 yılı) birisi olarak, bu branşın ilk yıllarında nelerin yaşandığına şahit olduk
ALMANYA'NIN SANAYİ HAMLESİ VE
PARALİMPİK SPORCULARIMIZ
2024 Paris Paralimpik Oyunlarına dikkat kesildiğimizde, bedensel engelli sporcularımızın yüzme branşında altın madalya kazandığını görüyoruz. Özel (zihinsel engelli) sporcularımız atletizm branşında madalyanın sahibi, Golbol takımı üst üste üçüncü kez olimpiyat şampiyonu olabiliyor. Çok geçmişe gitmeye gerek yok. Bahsi geçen süreç 15 veya 20 yıl öncesine dayanıyor. İmkânsız gibi gözüken başarının kısa sürede elde edilmesini, 2. Dünya Savaşından çıkan Almanya'nın sanayi hamlelerine benzetebiliriz.. Çok gündeme gelmese de, Almanların sanayi kalkınma sürecinde, ülkemizden bu ülkeye çalışmak için giden vatandaşlarımızın etkisi oldukça önemli. Almanya örneği ile özel gereksinimli (engelli) bireylerin elde ettiği başarıların birbirleriyle benzerlik taşıyor. Ortak özellikleri ise ulaşılan başarının güven ve çalışmanın yansıması. İmkân verildiğinde ülke insanımızın neleri başarılabileceğinin bir kez daha görmüş olduk
SOBA HİKÂYESİNİ HATIRLATAN OLİMPİYATLAR
Özel gereksinimli (engelli) bireylerin hayat hikâyelerindeki ayrıntı, aslında başarıya nasıl gidildiğine dahil, bize önemli ipuçları vermekte. Sporcuların genel manada 'rastlantı' sonucu, nadirde olsa bir 'araştırmanın' neticesinde spora katılımları, bugünlere gelinmesini sağladı. Bunları söylerken, özel gereksinimli bireylerin 2024 Paris Paralimpik Oyunlarında elde ettiği madalya sayısı (28 tane), üç hafta öncesinde yapılan 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarında ise ülke madalya sayımız ise sadece sekiz (8 tane). Bunları dillendirirken, aklımıza Gençlik ve Spor Bakanlığının yılardır yaptığı yetenek taraması, o meşhur 'soba' hikâyesi geldi. Müsaadenizle o hikâyeyi hatırlayalım;
"Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet, bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Yağmur bastırınca hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şey ikram etmek için yanlarından az bir süre ayrılır. Ev sahibi yanlarından gittikten sonra, bizim heyetin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden bir metre kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı "Adam sobayı daha verimli yakmayı amaçlamış." Fizikçi "Odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş." Jeolog ise "Herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın ihtimalini azaltmayı amaçlamış" şeklinde yorum getirmişler. Matematikçi ve Antropolog'a sıra gelince. Matematikçi "Odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış." Antropolog ise "Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş." şeklinde düşüncelerini açıklamış. Nihayetinde, aralarında anlaşma sağlanamamış.