Pekin Kış Olimpiyatları neden protesto edilmeli

Dünyanın en önemli spor organizasyonlarından birisi olan 2022 Kış Olimpiyat Oyunları Şubat ayında Çin'in başkenti Pekin'de gerçekleştirilecek. Oyunlar, Çin'in Doğu Türkistan bölge halkına yaşattığı insanlık dramına dikkat çekmek için önemli bir fırsat. Pekin'de gerçekleştirilecek organizasyona katılacak ülkeler veya sporcuları, tarihe damgasını vuran protestoların bir benzerini Çin'e yönelik gerçekleştirme gibi tarihi ve insani bir görev ve sorumluluk bekliyor. Dünya ülkelerinin dikkatini cezbeden söz konusu sportif etkinlik, Çin tarafından gerçekleşen soykırım neticesinde Müslüman Türk oldukları için akıtılan gözyaşının dinmesi gibi tarihi, bir fırsata neden dönüşmesin!. Olimpiyat Oyunları'nın amaç kısmında 'Gençliği karşılıklı anlayış ve dostluk ruhu içerisinde eğiterek, daha iyi ve daha barışsever bir dünya kurulmasına katkı sağlanması' gibi ifade geçse de, 1896 yılında Yunanistan'da tesis edilmeye başlanan uluslararası oyunların, uygulanış şekliyle hiç de öyle olmadığını görmekteyiz. Öyle olmasaydı, Türkiye başta olmak üzere bugüne kadar hiçbir Müslüman ülkesine verilmemiş olur muydu! Öyle olmasaydı, kıyafetinden spor branşlarına kadar, yeni kurallar getirilmişti! Eğer öyle olsaydı, 2022 Kış Olimpiyat Oyunları, olimpiyatların amacı içerinde yer alan 'barışsever bir dünya' ifadeleriyle hiç bağdaşmayan, Doğu Türkistan'da insan hakları ihlali yapan Çin'de gerçekleşemezdi elbette!.. Spor organizasyonları, zalimin zulmünün gündeme gelmesi için tarihi fırsatlardır. Bunun en önemli örneği Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Muhammed Ali'nin Amerika tarafından Vietnam Savaşı'na zorla gönderilmesi talebine, spor hayatını değiştirme pahasına 'hayır' demesinde görmekteyiz. Müslüman boksörün 'Vietnamlılarla bir alıp veremediğim yok, hem onlar beni sizler gibi zenci diye hiç aşağılamadılar, bana hiçbir kötülük yapmadılar' şeklinde, dünya barışına ilham olan bir karşı koyuş, Muhammed Ali'nin sadece sportif değil karakter olarak da efsaneleşmesini sağladı. Muhammed Ali'nin 'Sportif başarı şampiyon, karakter efsane yapar' sözünün yıllara meydan okuduğunu görüyoruz. Çin gibi işgalci konuma sahip İsrail'in Filistin zulmüne dikkat çekmek için, boks ve tenis gibi farklı branşlarda yarışan sporcuların, İsrailli sporcularla eşleştikleri için müsabakalara çıkmayı kabul etmeyerek, zalimin zulmüne alkış tutmak veya sessiz kalmak yerine, süreç protesto edilerek, baskı ve zulmün dünya gündemine taşıdıklarını görüyoruz Çin'in Doğu Türkistan Bölgesinde yaşattığı insanlık dışı uygulamayı, bölgeyi yakından bilen gazetemiz Yeni Akit yazarlarından Ahmet Varol, 'Çin zulmünün üstünü örtebilir miyiz' başlıklı yazısıyla