Kerem'in Filistin mesajı, 2200 rakımda tenis de ne oluyor
Sporun gerek kişisel gerekse sosyal olarak toplumlar üzerinde önemli bir etkileşim aracı olduğunu görüyoruz. Toprağa serpiştirilen tohum misali, spor çarkının hangi anlayış tarafından dönderildiğine yönetildiğine dikkat kesilmemiz gerekmektedir. Bu süreç iyi takip edilmediği takdirde, filmi tekrar geri saramadığınız gibi, spor faaliyeti adı altında bataklığın içine sürüklenen çocuk ve gençler, içine düştükleri durumdan kurtarma şansınız olamayabilir
Her hafta benzer konuları biz işlemekten, ilgili ve yetkililer spordaki olumsuzluklara seyirci kalmaktan başka bir görev üstelenmediklerini görüyoruz, maalesef. Sporcunun giydiği kıyafetten, bir spor organizasyonun yapılma şekline kadar, o denli önemli uyarı var ki! Bu ikazlar karşısında duyarsız veya aciz kalmamızın nedeni, makam, şan ve şöhret. Bu mertebeye ulaşan gençler sadece kendisi kaybetmiyor, 'Çiçek bahçesine giren, çiçek kokar' sözünü üzerinden düşünürsek, çocuk ve gençlerimizin, spor aracılığıyla hangi aksi duruma, bataklığın içerisine sürüklenebileceğini fark etmemiz gerekiyor
'Erciyes'te 2 bin 300 rakımlı kortlarda tenisçiler yetişecek' başlıklı haberini ajanslarda gördüğümde, Şırnak'ta tenis kortları geldi aklıma. Yapımı gerçekleşen 12 kortun maliyetini düşünün. Bu haber, Plaj Voleybolu organizasyonu için 2200 rakımlı Erciyes Kayak Merkezine taşınan 300 kamyon kumu hatırlattı. Sormak isterim; 'Taşıdığınız kuma değdi mi' Değdi diyorsanız, bayanların o açık-saçık kıyafetlerinin nasıl izahı olabilir! Bir yandan sözde spor yapılması için gerçekleşen tesis yatırım ve organizasyonun mali külfetini, diğer yandan giyilen kılık kıyafetin İslam kültürüyle bağdaşıp-bağdaşmaması. Bu yatırımın her tür kaybı, kazancından kat kat fazla olacaktır emin olun. Siz bu yatırımları (konum ve tenis branşı değil de) vatandaşın yoğun olduğu yerleşim yerlerine yakın merkezlerde yapıp çocuk, yaşlı, ev hanımları, engelliler gibi toplumun özel kesimine hizmet edilmesi daha yararlı olmaz mıydı.
İSRAİL SOYKIRIMINA DİKKAT ÇEKTİ!
Milli takımımız ve Benfica takımının yıldız oyuncusu Kerem Aktürkoğlu, İsrail'in Filistin'deki katliama bir defa daha sessiz kalmayarak, İslam coğrafyasında yaşanan insanlık dramına dikkat çekti. Futbol yeteneği kadar, karakter yapısıyla örnek tavır sergileyen Kerem Aktürkoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri yer aldı: "Herkesin temkinli yaklaşılması gerektiğini söylediği bir konu olduğunun farkındayım, duyuyorum. Ama duyduklarım sadece onlar değil... Bir halkın çaresiz çığlığı; ölen çocukların, sivillerin maruz kaldığı katliam. Bazen evlerinde, bazen ibadet alanlarında, bazen de yardım bekledikleri hastanelerde... İsrail ile Filistin arasında tarih boyunca birçok şey yaşanmış olabilir ancak şu an gördüğüm, bir milletin yok edilmek üzere olması. Bunu biliyorum ve buna sessiz kalamıyorum. Yukarıda saydıklarımı kınamayacak kimse var mı Böyle bir dehşet karşısında her şey yolundaymışçasına hayatımıza devam etmek ne kadar mümkün Bu katliam durmalı, çocuklar yaşamalı, aileler mutlu olmalı... Artık yeter!"