İslami Dayanışma Oyunları ve 28 Şubat!...

Sporun kimler taraftarından yapıldığından daha çok, hangi anlayış tarafından yönetildiği üzerinde durmak gerekiyor! Sporun ayarları ile nasıl oynandığı hususunda düşünmek, meydana getirilen 'tahribata' dur denilmesi bakımından önem taşımaktadır. Böyle hareket etmemizin temel gayesi, toplumumuzun sahip olduğu değerlerin daha fazla sarsılmaması. Spor aracılığıyla, yaş, mevki, makam, bölge ve adres ayırt etmeksizin toplumun hemen hemen her kesimine ulaşmanız mümkün. Yönetimde özerk, finansal yönden devlet desteğine sahip bazı spor federasyonlarının bünyesindeki branşlara baktığımızda, toplumumuzun sahip olduğu milli ve manevi değerleriyle çelişkililerle dolu olduğunu görüyoruz. Spor organizasyonları da bu ayrıntıların içerisinde yer almaktadır. Bu sürece en bariz örnek; İslami Dayanışma Oyunları OYUN İÇİNDE 'OYUN' SÖZ KONUSU İslami Dayanışma Oyunları adı altında sergilenen 'oyunun' Müslüman kimlikle bağdaşır kurallar içermediğini örnekleriyle görmekteyiz. İslam Konferans Örgütüne bağlı 57 üye ülkenin katılımıyla ilki 2005 yılında Suudi Arabistan'da başlayan organizasyon, 2010 yılında İran'da iptal edilmiş, Endonezya'nın 2013, Azerbaycan'ın ise 2017 ev sahipliğinde gerçekleştirildi. İslam Oyunları Organizasyonun ilgili maddesinde 'Üye ülkelerde Müslüman olmayan vatandaşların da oyunlara katılması için izin verilir'ifadesi yer alıyor. Soru şu; 'Bu organizasyonlarla kimler, neyi hedefliyor'Modern olarak tanımlanan, olimpik spor branşlarının yer aldığı bir organizasyon. Senaryoyu başkalarının yazdığı, sizlerin ise sadece 'oyuncu' olarak katılım gösterdiği bir oyun söz konusu. İslam inanışıyla bağdaşmayan, Müslüman kimliği zedeleme gayesi güdülen, batıl anlayışın kurallarını belirlediği, temeli 1896 yılında Atina'da gerçekleştirilen bir spor organizasyonundan (Modern Olimpiyatlar) esinlenerek gerçekleştirilmektedir İSMİNDEN 'İSLAM' KELİMESİ ÇIKARILMALI