İslam NATO'su, kadın voleybol ve güreşçiler...

İslam NATO'su, kadın voleybol ve güreşçiler...

AHMET GÜLÜMSEYEN

Dünyanın gözü önünde katil sürüsü İsrail'in Filistin'de katliamı sürerken, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Nato ve Avrupa Birliği kuruluşlar demeç vermekle yetiniyor. İslam İşbirliği Teşkilatı ise, nasıl hareket edileceğinin cehalet ve korkaklığıyla, toplan ve dağıl, geleneğini sürdürüyor. Öyle olmasaydı bugün Müslümanlarca kutsal topraklarda, insanlık onurunu zedeleyip, vicdanları parçalayan siyonist katliamı yaşanır mıydı Son zamanlarda ise gündemde olan 'İslam NATO'su safsatası. Safsata lafı, toplumu oyalama, yaşanmışlıkların bir karşılığı. Öyle olmasa bugün Filistin'deki bu vahşet yaşanır mıydı Veya içinde yaşadığımız süreçte spor bu kadar insanlık dışı bir hâl alıp, toplumun en önemli değerlerini yok etme yolunda süreç bu denli hızlı ilerlemesi mümkün olur muydu.!

"YAHUDİ VE HRİSTİYANLARIDOST EDİNMEYİN"

İşvereninden, çalışanına kadar gazetecilik te bir ekip işi. Akit Medya'da ki her bir arkadaşımızın çalışmaları olaylara-sürece bakış açımızı daha anlamlı kılıyor. Bakın, biz bu yazıyı yazdığımız gün, gazetemiz Yeni Akit'in değerli yazarlarından Muhammet Kutlu beyefendi 'Fener Rum Patriği'nin bitmeyen kininin nedeni!' başlıklı yazısında geçen "Ekümenik Patrikhane'yi, Türkiye'de kalan az sayıdaki Hıristiyan'ı, onların karşılaştığı zorlukları, zulümleri tüm bunlara rağmen görevimizi yerine getirmeye devam ettiğimizi konuştuk"sözlerinin gerçeği yansıtmaktan öte, tamamen asılsız olduğunu, Yüksel Tokur beyefendi ise "Öyle bir zaman gelir ki; kişinin imanı gider de haberi olmaz" Hadis-i Şerif'in yer aldığı yazısının başlığı altında rehberi Kur'an ve Sünnet olan Müslüman olarak bizlerin, alması gereken önemli mesajlar içermektedir. Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor "Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin." (Maide Süresi- 51). Almamız gereken dersi almak ve hayatımıza uygulasaydık, bugün Gazze'de yaşananlar yaşanmaz, Fener Rum Patriği Türkiye'yi Amerika'ya şikâyet edecek hadsizliğini gösteremezdi. Aynı durumlar sporun içinde de 'çarpıklıkta' da mevcut, maalesef…

İSLAM OYUNLARI SUUDİ ARABİSTANDA...

Siyonist İsrail'in Katar'da Hamas heyetini hedef alan hain saldırısının ardından, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 57 üyesi, geçtiğimiz günlerde Katar'da toplandı. Orta Doğu'da yıllardır tartışılan ancak hayata geçirilemeyen 'İslam NATO'su gündemde. Toplanan heyet bize, kurallarını batının koyduğu, İslam'la çelişen spor organizasyonları olan İslami Dayanışma Oyunlarını hatırlattı. İslam ülkelerinin taşeronu yapıp, 'oyuna' geldiği sözde spor organizasyonlarda kural koyucu ve uygulayıcı Yahudi ve Hristiyan anlayış olunca konuya, dahası rezalete, ders alınması için, her defasında dikkat çekmek gerekiyor. Vatandaşın spor yapması veya organizasyonuna elbette ki kimsenin sözü olamaz. Söz konusu etkinlikler kıyafetten-eğitmene, spora ayrılan vakitten adına şans oyunu denen bahis oyunlarına varıncaya kadar Kur'an ve Sünnet'e uygun değilse, toplumların dini ve milli değerleri kaybolup ve ebedi ahiretinin yıkımına zemin hazırlamaktadır. Bakınız bir önceki İslam Oyunlar ülkemizdeydi, bir sonraki ise, ilki 2005 yılında yapılan Suudi Arabistan'da 2025 Kasım ayında gerçekleşecek. Bu tesadüf olması mümkün değil! Kadınların güreşmesi, yüzmesi ve koşması gibi birçok branşın yapılacağı oyunların yapılış şekli, Hz. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.)