İBB'ye 'yolsuzluk' ve Beşiktaş'a 'kongre' soruşturması Bursaspor'dan çifte şampiyonluk

AHMET GÜLÜMSEYEN

Futbolu akıllara 'durgunluk' derecesine getiren süreç devam ediyor. Yaşananlara baktığımızda, kendi kendimize düşünmeden edemiyoruz; Kur'an- Kerim'de bize verilen "(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi! (Ankebût Suresi -64)" mesajını anlamadığımız için mi, tüm bunlar başımıza geliyor, diye düşünmeden edemiyoruz. Seçimle gelinen koltuklarda 'suç' işleyerek (İBB örneği) seçmenine 'ihanet' etme, futbolu futboldan çıkarıp etrafa kötü örnekler saçılmasının ne zaman önüne geçilecek acaba Allah'ın emirleri, Kur'an-Kerim'in mesajı açık-net iken, nefsin kölesi olup, gaflet uykusuna dalmak, kalplerin kırılması, toplumun huzurunu kaçırmak da ne oluyor!

Böylesi olumsuz bir tablonunkarenin içerisine girenler ya siyasette, ya da sporda kendilerini göstermek de ne oluyor!. Bugünkü yazı konusu spor olduğu için, bugün için İBB'deki yolsuzluk soruşturması üzerinden ana muhalefet partisi başkanı Özgür Özel'in bölücü-ayrıştırıcı-yıkıcı ve hakaret, dahası haddi aşan sözlerini bir başka yazıya bırakmak istiyoruz. Ya futbol!!!

BEŞİKTAŞ KONGRESİNDE Kİ KAVGA

Beşiktaş Kulübü olağan divan kurulu toplantısına yumruklar damgasını vurdu. Siyah-beyazlı takımın menfaatleri düşünüldüğünde, takımın Süper Lig'de ki istikrarsız performansı bu kavga üzerinde ne kadar etkili olduğu bilinmez ama, bu tatsız olaylar adını Türk sporuna yazdıran ilk kulübü olma özelliğiayrıcalığı taşıyan isme hiç mi hiç yakışmadı. Yaşanan olaylarla ilgili disiplin kurulu tarafından soruşturma başlatılırken, eski başkan Hasan Arat ve divan kurulu başkanı Tevfik Yamantürk arasında başlayan gelirim, kongrenin tatil edilmesini gerektiren fiziki müdahaleye dönüştü.

Milyonca taraftarı bulunan Kulüpleri, teknik direktörü-futbolcusu (Fenerbahçe-Galatasaray maçı), yetmedi başkan-yöneticilerinin (Beşiktaş kongresi) içinde yer aldığı kavganın, kimseye bir şey kazandırmayacağı gibi, ülke ekonomisine zarar verdiği gibi, sosyal yapıya kötü örnek olacağı apaçık gözükmektedir. Bakın, yeri geldiğinde 'akil insanlar' olarak tanımlanan isimlerin (divan kurulu başkanı, belediye başkanları, teknik direktörler) böylesi yakışıksız, toplumu gerebilecek 'hadiseolayların' muhatapları olmaları, sıradannormal karşılanacak bir durum değil. Tüm bunları dile getirirken, ana muhalefet partisinin mevcut başkanı CHP'nin, Özgür Özel'in hakarete varan söylemleri arasında bir bağ oluşturmak, abartılı bir durum değil.