İBB'ye bağlı Ekrem İmamoğlu yönetimindeki kreş ve spor tesisleri

AHMET GÜLÜMSEYEN

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekrem İmamoğlu ve yönetiminde gündemin 'sıcak' maddesi kreşler. Kreşler konusu gündeme gelirken, spordan kültüre, eğitimden ulaşıma kadar, vatandaşın direkt ilgilendiren konular asla gündemden düşmemeli. Bırakın mevcut çalışmaların yenileri eklenmesini, her defasında geriye doğru işleyen bir süreç. Şöyle, bundan yedi yıl önce (2019 Haziran seçim tarihi) İstanbul'un halini düşünün, bir de bugünkü halini. Rakamların ortaya koyduğu gerçeği, bugün İstanbul'da yaşayan vatandaşlar bizzat kendi gözleriyle şahit olmaktadır. Yapmadıkları kadar, yapmaya çalıştığı çalışmaları da 'ideolojiksiyasi' bir yapıya büründürdüğünü apaçık görmekteyiz. Buna en somut örnek, belediyeden işine-aşına son verilen 10 binler..

KREŞ AÇAMAYACAK KADAR DA

BECERİKSİZLER

İBB'nin mevcut başkanı E.İmamoğlu döneminde sürecin işletilmesinde oluşturulan algının ne demek olduğunu, 'Şapka düştü kel göründü' deyimi, kreş örneği özetliyor aslında. E. İmamoğlu 2019 yılında İstanbul'a başkan adaylığını açıklarken, en önemli projesi İstanbul geneline 150 kreş yaptırmaktı. Tahmini hedef, 150(kreş)x100 (kişi)x5 (yıl)75 bin çocuk, olsa gerek. O tarihten bugüne tam 6 yıl geçti. Kendi ifadesiyle İstanbul'a tam 105 kreş açtığını ifade etmişti. Prefabrikten de olsa açılan bu kreşlerin 150'ye tamamlamaması, o ve ekibi için beceriksizliğinden başka manaya geliyor. Seçim vaadiyle İstanbullulara kreşleri açamayan bir anlayışın, bugün İstanbul'u nasıl bir çıkmazın içine sürüklediğini birer yansımasıdır. Gazetemiz Yeni akit'te yer alan haberin 'Hadise, Tarkan, Gülşen, Şevval Sam Çantalarınızı kapıp gelin, Ekrem para dağıtıyor! İBB'nin 605 milyonluk konser bütçesi onay aldı' başlığı bile, fazla söze hacet bırakmıyor, aslında. Yine gazetemizin önceki günkü 'İBB'nin okulları sapıklara teslim' başlıklı haberin spotunda 'CHP'li belediyelere ait okul öncesi eğitim kurumları, çocukları tehdit ediyor. Başta İBB olmak üzere CHP'li belediyelere ait okul öncesi eğitim kurumlarında eşcinsel sapkınlar görev alıyor. Denetimden uzak bu okullara gönderilen ve henüz bilişsel aidiyetleri oluşmamış çocukların sapkın sapkın akımlarının pençesine düşmesinden korkuluyor.' şeklindeki ifadeler, sürecin tüm çarpıklığıyla ortaya koyuyor. Ekrem İmamoğlu'nun son konuşmalarından birinde geçen "Ben diyorum ki; seneye biz 150'yi aşan kreşe ulaşacağız. 20 bin çocuk oraya gidecek." Bu demek oluyor ki, hedeflediği sayıda kreş açacak kadar beceriye sahip olmayan, açılanları ise 'sapkın' anlayışa teslim eden