MHK Ankaragücü-Çaykur Rize maçının bitimiyle birlikte, Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca'nın sahaya girerek karşılaşmanın hakemi Halil Umut Meler'e yumruk atması, şu an ülke gündemine oturdu. İstenmeyen olaydan sonra, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İçişleri ve Adalet Bakanlığıyla birlikte, Gençlik ve Spor Bakanlığının, hakeme yönelik şiddeti kınayan açıklamalarını görmekteyiz.

Bizim üzerinde durmak istediğimiz husus, bugünlere nasıl gelindi TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin, hakeme yapılan saldırının açıklama kısmında şu ifadeler yer alıyor; "Önemli olan Türk futbol camiasının bu konuya tepki göstermesi. Birlik olmalıyız. Türk futbolu bunu hak etmiyor. Spor, dostluktur ve kardeşliktir. Futbol maçları savaş yeri değildir"

Ne kadar anlamlı bir açıklama değil mi! Peki ya caydırıcı icraat, yaptırım

ANLAMAMIZ GEREKENLER!.!

Futbol artık 'spor' olmaktan çıkmış, bir endüstriye dönüşmüştür. Bu sektörün en önemli paydaşları, futbolu yönetenlerdir. Bugün kalkıp hakeme yapılan menfur saldırıyı kınamak kadar, nedenlerinin de iyi araştırılması gerekmektedir. Bakın daha önce, sporda şiddet dendiği vakit ilk akla taraftarlar gelmekteydi. Siz son yıllarda 'taraftarın' ceza aldığı veya olay çıkardığına şahit oldunuz mu Sanmıyorum. Neden, çünkü gerekli cezalar, caydırıcı olduğu için. Hak edenin, hak ettiği cezayı aldığı için.

Elektronik bilet sistemiyle hangi seyircinin tribündeki yeri biliniyor, kameralarla takip ediliyor. Yani maç boyunca gözlem-gözetim altındasınız. Kulüp başkan ve yöneticilere gelince. Bugünlere nasıl gelindiğini anlamak için bir-iki hafta içerisinde yaşananlara bakmak yetecektir.

Konunun daha iyi anlaşılması için ajanslara (AA) düşen haberlerin başlıklarına bile bakmanız kâfi; 'Profesyonel Futbol Disiplin Kurulundan Süper Lig kulüplerine para cezası- Beşiktaş'a 432 bin, Fenerbahçe'ye 400 bin, Trabzonspor'a ise 112 bin lira para cezası verilmesine hükmetti.' 'TFF Tahkim Kurulundan Dursun Özbek ve Ali Koç'un cezalarına indirim'. 'Trabzonspor Kulübü Başkanı Doğan'dan TFF ve MHK'ye eleştiri'

MHK SIĞINILACAK LİMANA DÖNERSE!.!

Futbol 'oyun' ve 'eğlence' vurgusuyla birlikte, önemli 'rant' kapısına dönüştüğü için, maçları teknik açıdan takibini bırakalı yıllar oldu. Şimdi futbolu, toplumumuzu ilgilendiren ekonomik, sosyolojik ve psikolojik açıdan takip etmeye çalışıyoruz. Ankara'daki maça baktığımızda bugünlere nasıl gelindiğini, inanın kulüpleri yönetenler bizlerden daha iyi bilmekte.