Futbolda sezon bitse de, İsrail vahşeti devam ediyor

Futbolda sezon bitse de, İsrail vahşeti devam ediyor

AHMET GÜLÜMSEYEN

Süper Lig'de 2024-2025 sezonu hafta sonu maçlarıyla tamamlandı. Otuz altı haftalık maratonda sona gelindiğinde, gelecek sezonun hesapları 'Hangi transfer yapılacak, Şampiyon kim olacak' sorusunun karşılığı birilerine göre (Jose Mourinho'nun transfer açıklamaları bunun son örneği) aranmaya başlandı bile! Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş veya Trabzonspor. Bir takım şampiyon olacak ya! Bir başka ifadeyle, dün ne ise bugün aynı. Yani değişen, dahası ezber bozucu bir durum söz konusu değil. Yaşananyaşatılan tek bir durum, her yaştan vatandaşın gündemini meşgul eden, toplumun büyük bir kesimini oyalayan bir hal, 'futbol' var ortada

BEŞİKTEYMİŞ GİBİ SALLANANLAR!

Tüm bunları dillendirirken, tarihe adı İspanyol diktatör olarak geçen Francisco Franco'ya yöneltilen, "Yahu ülkenin yapısı bozuk!.. Ekonomi kötü, halk perişan!.. Herkes adaletsizlikten yakınıyor... Ama, hiç isyan yok!.. Bunu nasıl sağlıyorsun"zaman zaman bizim de bu satırlarda paylaştığımız sorunun cevabı geliyor aklımıza; "Bunu 3 F ile sağlıyorum... Yani Fado, Futbol ve Fiesta ile... Onları yüz binlik beşiklerde uyutuyorum!"Diktatör Franco'nun "yüz binlik beşik" olarak nitelendirdiği yerler, "stadyum"lardı. Franco için futbol; "kitleleri oyalayan, toplumu siyasi konularda tepkisizliğe iten, ülke gündemini saptıran bir 'afyon'du!" Bugün de dünden farksız mı Değil. Çünkü kitleri, suni gündemin içerisine çekeceğimiz 'sporfutbol' diye bir aracımız ve seyirci olarak da bu sürece dahil edilmek istenen bir kesimkitle var...

FUTBOLUN KAZANANI BELLİ!

Sahada 'futbol' adı altında sergilenen oyunda bir takımın mutlu, bir başkasının ise üzüntüsü söz konusu. Oysa ki, biraz 'derinlemesine' düşünüldüğünde, yaşananların geçici bir etkileşimheves olduğu sonucu çıkıyor. Futbol adı altında bugün yaşananlar, dün de aynıydı, bu bakış açısıyla yarın da değişmeyecek gibi gözüküyor. Diktatörlerin statları uyutma aracına (beşiğe) dönüştürdüğü gibi, bu uykudan uyanmak, süreci halka yarar sağlayacak. Bu şekle getirmek ise yetki ve imkanları dahilinde herkesin üstleneceği bir görev. Aksi bir durumda, adı başkan ve yönetici olanlar reklamlarını yapmaya, bu şahısların teknik direktör ve menajer olarak 'işbirliği' içerisinde olduğu, ağırlıklı olarak yabancı statüsünde olan futbolcular euro türünden para kazandırmaya devam edeceklerdir. Futbol sever ise iyi niyetiyle olup bitenleri izliyor. Her defasında önemine vurgu yaptığımız gibi; Futbolun kazananı çoğunluk olmadığı sürece, bu oyunun elle tutulur, gözle görülür bir yanıyararı olmayacaktır