Futbol oynayamayacak olan Ömer ve İsrail vahşetinin suç ortakları
Filistin'de ekmek bulmak için evinden çıkan Ömer, siyonist kurşunlarıyla şehit edilen on binlerce çocuktan sadece birisi. Gözleri önünde kardeşi vurulan ablası, yaşananları gözyaşları içerisinde anlatıyordu; "Benim canım Ömer'im. Allah sana rahmet eylesin. Artık cennet kuşları arasındasın, benim canım Ömer'im." Kendisine yöneltilen "Senden ne istiyordu Ömer" sorusuna, gözyaşları içerisinde "Bir top istiyordu. Top oynamak, futbol oynamak istiyordu. Canım Ömer'im. Vallahi böyle bir şey olacağını hissediyordum kardeşimin" Kardeşi şehit olan Filistinli çocuğun sosyal medyaya düşen videosu, vahşi batının taşeronu İsrail'in Müslüman topraklarındaki vahşetini gözler önüne sermektedir
Amerika'nın coğrafyadaki katil sürüleri, sadece kurşunu veya bombaları değil, ayakta kalan çocuklara acımasızlık, katliam ve kalleşliğin travmasını yaşatırken, açlığı da bölgede silah olarak kullanılıyor. İnsani yardımların bölgeye girişi yasaklanınca, yerleri ve yurtlarından edilen Müslüman Filistin halkı yiyecek, su, ilaç, tedavi ve barınmadan mahrum, ayakta kalabilmenin mücadelesini veriyor. Bölgede olup bitenlere yaptırım uygulamak yerine, sadece açıklama yapmakla yetinen Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Gazze'de nüfusun yaklaşık yaklaşık 96'sı gıda güvensizliğiyle karşı karşıya. Kış soğuklarının kendini hissettiği şu günlerde, yaşanan dramlara bir yenisi daha eklenecek, maalesef
ÇOCUKLAR ÖKSÜZ KALIYOR
Çocuklar Gazze'de, dünyanın gözü önünde İsrail soykırımına maruz kalıyor. Bundan sonra da kaç çocuğun hayatını kaybedeceği ise belli değil. Herhangi bir insani yardımın bölgeye girişine izin verilmediği için sefaletin derinden yaşandığı kuşatma ve soykırım altındaki bölgede yaşanan dram sadece ölümler beslenme, sağlık ve barınma sorunlarıyla sınırlı değil. Gazze şeridinde bugüne yapılan soykırımlar sonucu, siyonist saldırılarından annesi veya babasını, ya da her ikisini kaybeden 20 bine yakın çocuk var. Yetim kalan bu çocukların barınma, beslenme ve eğitim ihtiyaçları göz önüne getirildiğinde, içerisinde bizlerin de olduğu insanlığın önemli bir imtihandan geçtiğimizi kimse görmemezlikten gelemez
14 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR TUTUKLANIYOR, İSRAİL KAN AKITMAYA DEVAM EDİYOR
İsrail meclisi geçtiğimiz günlerde 14 yaşından küçük Filistinli çocukların hapis cezası uygulanmasını mümkün kılan yeni bir, skandal yasaya daha imza attı. Söz konusu İsrail, siyonist anlayış olunca, böylesine insanlık dışı uygulama çıkıyor. On dört yaşındaki bir çocuğun cezası, cezaevinde kalmasıyla sınırlı değil. İsrail katil sürülerinin alıkoyduğu binlerce Filistinli kardeşimizin kaldıkları hapishanelerde işkence, cinsel saldırı, aç bırakılma gibi insan hakları ihlallerini akla getiriyor. Ajanslara yansıyan bir başka haber, bölgedeki dramı gözler önüne sermektedir. "İsrail'in Guantanamosu" olarak adlandırılan Negev Çölü'ndeki Sde Teiman Gözaltı Merkezinde, Filistinlilere fiziki ve psikolojik ihlallerin yapıldığı İsrail merkezli insan hakları kuruluşu "Sivil Haklar Derneği" raporunda yer aldı. İsrailli yetkilinin "rutin" diye nitelediği bu insan hakları ihlalleri, Yahudi hahamların, İsrail ordusuna Filistinlilere işkence yapılmasına ve öldürülmesine izin veren fetvalarına dayanıyor. Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülke yönetimlerinin gücünü yanına alan siyonist anlayış yeni soykırımların peşinde. İsrail'den sonra Lübnan'da siyonist İsrail'in hedefinde. Bugüne kadar yapılan saldırılarda 3 bin 445 Müslüman hayatını kaybederken, yalanan Lübnanlı sayısı 14 bin 599.
ADI SPOR DA OLSA, İSRAİL'İN OLDUĞU YERDE TAŞKINLIK VE KAN VAR