Firari Hakan Şükür konuşmaya devam ediyor!

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sempatizanı Hakan Şükür, gündemde kalmak ve kendini aklama peşine her yolu deniyor. Fetö'cü eski futbolcunun bu sefer durağı bir YouTube kanalı oldu. Adı geçen şahıs, hakkında herhangi bir ceza davası veya verilmiş bir hüküm olmadığını iddia ediyor. Gerçeği yansıtmayan bu açıklamaların, kamuoyu üzerinde yanlış bir etki oluşturmaması için Gazetemiz Yeni Akit, Fetö'cü Hakan Şükür hakkında açılan dava ve kararla ilgili, internet sitesi üzerinden haber yapma durumunda kaldı. Haber şöyle; FİRARİ HAKAN ŞÜKÜR'E YAKALAMA KARARI "Şükür'ün bu söyleminin gerçeği yansıtmadığı, hakkında İstanbul Adliyesi'ndeki 3 ayrı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunduğu ortaya çıktı. Hakan Şükür'e yönelik ilk hakimlik kararı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçu kapsamında İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 20 Mart 2018 tarihinde verildi. Şükür'e yönelik ikinci tutuklamaya yönelik yakalama kararı ise İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nce "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet etme" suçundan 16 Kasım 2018 tarihinde çıkarıldı. Firari Şükür hakkındaki üçüncü ve son karar ise İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği'nce "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan 30 Mayıs 2019 tarihinde verildi" Haberin devamında, Şükür hakkında kırmızı bülten çıkarılması sonucu yakalanması veya ülkeye iadesi halinde İstanbul Başsavcılında hazır edilmesi talep ediliyor. Fetö firarisinin kendini aklama çalışması adeta, vatanın birlik ve beraberliğine göz diken terör saldırısına karşı koymak için, 15 Temmuz'da sokaklara çıkan ülke insanına aklıyla alay etmekle eşdeğer. Hakan Şükür denen Fetö kaçakları, ülke insanlarına yaşadığı o kanlı geceyi ve vatandaşlarımızın kahramanlıkları unutturma, kendilerini masum gösterme ve aklama adına 'rolden role' ve 'kılıktan kılığa' girme yolunu seçiyor. O 'kahramanlık' ve 'ihanetin' ne demek olduğu hususunda derslerle dolu, asla ve kata unutulmaması gereken bir gece olduğunu ayrıntılarda görmek mümkün. Unutmamak, unutturmamak gerektiğinin önemini iyi algılamamız, plan başlangıcı kırk yıl öncesine dayanan sinsice ülkenin kılcal damarlarına kadar sızmaya çalışan Fetö denen emperyalist güçlerin taşeronlarının yaptığı hainliği her defasında gündeme taşımak gerekiyor. Gerekiyor ki, yaşanan o günler bir daha yaşanmasın, o gecenin 'piyonları' meydanı boş bulup, firari