Fenerbahçe başkanı, Filistin özgürlüğünü ararken

Fenerbahçe başkanı, Filistin özgürlüğünü ararken

AHMET GÜLÜMSEYEN

Fenerbahçe spor kulübünde her yıl yapılan başkanlık seçim geleneği, bu sezon da bozulmadı. Yönetimden kaynaklanan başarısızlık, seçimi tetikleyen en önemli neden. Bu başarısızlık küçümsenmemeli. Milyonlarca seveni bulunan kulübü, idari ve mali açıdan çıkmazın içerisine sürükleyen anlayış, gündemi seçim tartışmalarıyla meşgul ediyor. Bu yaklaşım, rakipleri avantajlı hale getiriyor. Galatasaray'ın beşinci şampiyonluk yıldızı takması buna en bariz örnek. Bu sonucu sarı-lacivertli renklere gönül veren herkes anlayabilir. Maalesef anlamak istemeyenler ise bugün Fenerbahçe'yi yönetenlerdir, dersek abartmış olmayız

ALİ KOÇ VE YÖNETİMİNİN

BAŞARISIZLIĞI

Tartışmalı bir seçimden sonra Aziz Yıldırım'dan başkanlık bayrağını devralan Ali Koç ve yönetimi, o tarihten bugüne kadar ligde şampiyonluk yaşamadığı gibi, Avrupa'da da bir varlık gösteremedi. Bunu Ali Koç'ta farkında! Öyle olduğunu Fenerbahçe TV'de katıldığı programda "Kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda olağanüstü seçimli genel kurulu eylül ayında gerçekleştireceğiz." şeklindeki açıklamadan anlıyoruz. Anlamadığımız ise, madem Fenerbahçe'nin çıkarlarını bu kadar düşünüyor, başkanlık görevini niçin bırakmıyor! Sahi, geçen sezon bıraktım dedi, neden geri adım attı! Bu adımın gerekçesi üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Eylül ayı içerisinde yapılması düşünülen Mali Genel Kurulla birlikte Olağan Genel Kurulda yeterli 'imza' bulunmadığı takdirde Ali Koç tek aday olacaksa, bu seçim her yıl tekrarlanan seçimden bir farkı olmayacağından emin olabilirsiniz! Mali açıdan süreç değerlendirildiğinde, finansal açıdan Kulübün nasıl yönetildiği, her yıl artan borç miktarından anlamak zor değil. Yabancı teknik adam ve oyunculara ödenen euro türünden harcamalar bunun en önemli nedeni. Benzer durum diğer takımlarda da farksız değil. Kulüpleri yönetenlerin bu konuda ki içine sürüklendiği acizliği, aynı zamanda Kulüpler Birliği Başkanı olan Ali Koç'un yine bir konuşmasında dillendirmesinden anlıyoruz; "İleriye dönük olarak son birkaç senede Türk kulüpleri finansal fair play konusunda inceleme altında değil. Önümüzdeki yıllarda inceleme gelebileceğini ve ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerektiğini konuştuk ama ekonomilerin de küçülmesiyle yorgan diye bir şey de kalmadı. 5 yıllık harita bunun için çok önemli."Futbolu çıkmaza sürükleyip, keyifleri kaçıran o denetim kulüplerin olmazsa olmazı. Bunu yapacak ilgili ve yetkililer (Hazine ve Maliye, Gençlik ve Spor Bakanlığı gibi) aranıyor. Aksi takdirde, kulüpler mali ve idari açıdan çöküntülerini izleme ve konuşmaya devam ederiz, vesselam...