Beşiktaş-Tel Aviv maçı ve insanlığımızın Filistin'le imtihanı

Beşiktaş-Tel Aviv maçı ve insanlığımızın Filistin'le imtihanı

AHMET GÜLÜMSEYEN

UEFA Avrupa Ligi'nde Beşiktaş ile Maccabi Tel Aviv eşleştiğinde, siyonist yahudi lobisi bu maçın İstanbul'da oynanmaması için harekete geçti. Yaptığı hamleyle de istediğini aldı. UEFA kararıyla karşılaşma yarın (Perşembe) tarafsız saha olarak gösterilen Macaristan'ın Debrecen kentinde, üstelik seyircisiz oynanacak. Niçin seyircisiz sorusunun cevabı ise, İstanbul'da güvenlik zafiyeti şeklinde açıklanıyor! Tüm bu açıklamalarının duyurusu Beşiktaş Kulübü tarafından yapılması, gerek Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) gerekse Gençlik ve Spor Bakanlığı ise karara tepki göstermek yerine, sessizliğe bürünmeyi tercih etmeleri, ayrı bir talihsizlikti

SPORDAKİ SİYONİST YAHUDİ LOBİSİ

İslam coğrafyasında yaptığı katliam-işgal-soykırımlarla adı terör örgütü olarak anılmaya başlayan İsrail, takımları ve sporcularıyla organizasyonlarda boy göstermeye devam ediyor. Bu sürecin en önemli destekleyicileri sporun çatısı olarak isimlendirilen IOC, FIFA, UEFA, FIBA ve ULEB gibi kurum ve kuruluşlar. Ukrayna-Rusya savaşı gerekçe gösterilerek, Rus sporcuların ülkeleri adına yarışmalara katılamaması, ayrımcılıkçifte standartlığın en somut yansıması oldu. Terör örgütü İsrail, futbol ve basketbol başta olmak üzere, tüm sporcularıyla organizasyonlara eksiksiz olarak katılmaya devam ediyor. İsrail'in temsil eden takımlar gittikleri ülkelerde taşkınlık çıkarmakta, kimse de bu katil sürelerine 'dur' diyemiyor. Bu süreçtablo, günümüzde sporun hangi kirli oyunlara malzeme edildiğinin de somut bir yansıması

TFF, BEŞİKTAŞ VE GSB

SESSİZLİĞE GÖMÜLDÜ

Beşiktaş ile Maccabi Tel Aviv karşılaşmasının Macaristan'ın Debrecen'de oynanacak olması, siyonist yahudi lobisinin sporu yöneten uluslararası komitelerde ki gücünü yansıtıyor. Peki, bu katil sürelerinin yaptırımına kimler, niçin sessiz kalıyor, anlaşılır gibi değil! Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Başkanlık görevine geldiğinde ilk tebrik eden kişi biz olduk. Tebrik ederken de, Trabzonspor'da başkan olduğu o dönemdeki Filistin hassasiyetini kendilerine hatırlattık. Federasyon Başkanlık görevine geldikten sonra, birkaç cılız protesto dışında (Filistin'deki soykırımın yıl dönümüne denk gelen 7 Ekim'de, takımların sahaya çıkarken açtıkları pankart), İsrail ve yandaşlarıtakımlarını protesto eden bir tavra rastlanmadı. Aynı şekilde Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB), bakanlık düzeyinde sessizliğini muhafaza etti. Hal böyle olunca da 'Beşiktaş saha ve seyircisi önünde değil de, neden bir başka ülke de, üstelik seyircisiz oynamaya mahkûm edildi' diyeceğiz, öyle mi!..