Başkanların 'istifasını' gören var mı.. Yalnız olmayan Filistin
AHMET GÜLÜMSEYEN
Türk futbolunun iyi yönetilmediğinin bir başka hikâyesi/yansıması oldu, Süper Lig'in 4. Haftası. Şampiyonluğun iki güçlü ekibi Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta teknik direktör problemi yaşandı.
Gerekçeli karar ise, Ole Gunnar Solskjaer ve Jose Mourinho'nun başarısız oluşu.
Akıllara şu soru geliyor; 'Madem gönderileceklerdi, sezon başlamadan niçin gönderilmedi' Haklı sorunun bir tek karşılığı olabilir, o da Kulüpleri yönetenlerin beceriksizlikleri. Ne olmuş, yönettikleri takımları Avrupa maçlarında başarısız olmuşlar. Peki, kendi liginde başarılı mıydılar
Hayır.
Siz eğer dün yaşananlardan ders almazsanız, elbette ki adınız yönettiğiniz kulüple ilgili 'beceriksizliğe' çıkacaktır. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Nasıl yani Devam edelim…
YÜKLÜ PARALAR ÖDENMESİ
Türkiye'nin en büyük şirketinin sahibi olabilirsiniz. Başkanı olduğunuz kulübü (Fenerbahçe) yönettiğiniz gibi, şirketinizi yönetseniz, bugün o şirketin ayakta durabilme şansı var mıydı
Ona da cevap 'hayır' ise, kulüplerin bu denli ülke ekonomisine zarar verecek boyuta gelmesine, itiraz edecek bir yetkili çıkmaz mı acaba! Yüklü paralar verilerek göreve getirilen teknik adamlar (sözleşme imzalamaya özel uçaklarla gelmelerinden belli), bir o kadar tazminat ödeyerek gönderilmelerinin haklı sebebi olmalı!
Eğer bu durum önemsenmezse, dün ve bugün olduğu gibi, gelecekte de durum değişmeyecek.
Bir başka konu ise, ligin daha henüz başında (dördüncü haftasında) teknik adamı başarısız diye tazminat verip gönderiyorsunuz, yeni gelen teknik adam kadrosuna yeni isimler katmak isterse, 'çiçeği' burnundaki o transferler ne olacak. Yine olan, o kulüplerin bütçelerine olacak. Bol keseden yapılan yabancı oyuncuya bağlı olarak ekonomik kriz içinde olan Kulüpler, yanlış yönetimlere bağlı olarak içinden çıkılmaz mali dar boğaza sürüklenmeye devam edecek, maalesef…
FİLİSTİN HEPİMİZİN MESELESİ
Yolu insanlıktan geçen herkesin Filistin konusuna hassasiyet göstermesi gerekiyor. Bir silah ve doğal afetlerden değil, sadece 'açlıktan' hayatını kaybedenlerin sayısı 348'i buldu. İsrail'in soykırımına bağlı Müslüman topraklarda kan, gözyaşı ve ölüm hakim. Böyle bir sürece duyarsız kalmayan spor camiasındaki duyarlı vicdanlar, her fırsatta İsrail'in mağdur coğrafyada yaşattığı katliama 'dur' demek için tepkisini ortaya koyuyor. Spor alanlarında bu boykota Gençlik ve Spor Genel Bakanlığı (kendisine bağlı spor federasyonlarına talimat vererek, her fırsatta spor müsabakalarında soykırımcı İsrail'in boykot edilmesi), aynı şekilde Türkiye Futbol Federasyonu önce sezonun 'Gazze' ismiyle oynanması, sonrasında Milli Takım olmak üzere profesyonel kulüplerin her fırsatta tepkilerine ortaya koymalarına imkân tanıyarak süreci yönetebilirdi.