28 Şubat kalıntılarının sporun içindeki varlığı (1)

Bugün günlerden 28 Şubat.

1998 yıllarını hatırlayıp dersler çıkarmayıp halen, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Süper Lig'de şampiyonluk adı altındaki oyun ve bu oyunu yönetenlerin hakem- kararlarıyla 'oyalanırsak', inanın vay halimize.

Allah (cc) biz yüklediği dünya imtihanının enkazı altında kalmaya mahkûmuz demektir!..

Bundan tam 27 yıl önce, 28 Şubat 1997 yılında yaşandı, postmodern olarak isimlendirilen darbe. İslami duyarlılığa karşı gerçekleştirilen, Müslüman kimliğimizi, iman ve tarih şuurunu yok etme düşüncesiyle, batılı güçlerin planlayıp içimizdeki piyonların hayata geçirdikleri teşebbüs. 'Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz'buyuruyor, Peygamber Efendimiz. O unutulmaması gereken darbe girişimlerinden, spor camiası içerisinde yer alan duyarlı Müslümanlara kesimi de etkiledi

28 Şubat 1998 yılı öncesi ve sonrası neler yaşanmadı ki! Yine bu satırlarda paylaştığımız yazılarda, hain 28 Şubat sürecini yazmaya çalıştık. Hatırlayalım; "O süreçte mağduriyet yaşayan isimlerden sadece bir tanesi Tekvando Antrenörü, İlahiyatçı, Sosyolog, Araştırmacı Yazar Kemal Acaralı (Kahraman). İftiralar sonucu, spordaki başarılı dönemi yarıda kalan ve hayatının baharında 18 yıl hapishanede geçirenAcaralı, tarihe kara leke olarak geçen 28 Şubat dönemini bakın nasıl anlatıyor;

"Allah'ın dinini yaşamaya çalışan kesimi sindirmeye kalkışmışlardır.Bu zihniyetin mağdurlardan biri olarak, cezaevine girdikten sonra üzerimize suçlar atıldı ve devam eden siyasi davadan 18 yıl sürdü.O zaman bizi FETÖ grupları yargıladığı için, suçsuzluğumuzu ispatlayamadık.2014 yılında tekrar savunma verdik. Dışarıdan yargılanma sonucu çıkınca, beraat ettik" (https:www.yeniakit.com.tryazarlarahmet-gulumseyen28-subat-sporun-da-utanc-tarihi-35112.html )

O tarihte ki yazımızı, karanlık dönemlerin unutturulmaması adına, şu şekilde tamamlamışız; "Dost uyur ama düşman asla ve asla uyumaz'sözünün hassasiyetini, büyükler bize sürekli hatırlatırdı.Zalimlerin zulmüne direnç gösteren ve inandıkları davadan vazgeçmeyenler, o kara günlere direnç gösteren kahramanlar olarak anılıyorlar. Geçmişte yaşanan o sıkıntıların bir daha yaşanmaması adına, diğer darbeler gibi28 Şubat ve 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi günleri unutmamak, unutturmamak gerekiyor"

Tarihi sürece baktığımızda, geçmişte yaşanan bugün yaşanmayacak manasına gelmiyor. 28 Şubat İslami hassasiyet ve Müslüman kimlik üzerine oynanan hain, küstah ve alçakça bir oyun olarak tarihe geçti ise, bugün o sürecin uzantılarının mercek altına alınması ve takibi