Yeni Bediüzzamanlar mı lâzım
İdamla yargılandığı Divan-ı Harb-i Örfî'deki beraatinden sonra çıktığı Şark seyahatinde, zahiren tüm şartların hem kendisinin, hem de İslâm âleminin aleyhinde cereyan ettiği bir konjonktürde, bir medeniyet projesi olan medresesinin planlarını yaptığı Şeyh San'an tepesinde "İslâm parça parça olmuş" diyerek, "Şaşarım senin ümidine!"diyerek kendisiyle dalga geçen Rus polisine "Ben de şaşarım senin aklına!" diyebilecek Bediüzzamanlar...
Parçalanmaya namzet Osmanlı coğrafyasının nasıl bir karanlığa sürüklendiğini gördüğü, cehalet ve atalete mahkûm olmuş İslâm âleminden yükselen çaresizlik feryatlarını işittiği halde gözlerini asırlar ötesine dikerek müjdelerini sıralayan Bediüzzaman'ın vizyonuna muhtacız, fikirleri elimizde olmasına rağmen. Kaybedilen Balkan Savaşları sonrasında "Büyük bir felâket yaklaşıyor" diyerek Birinci Cihan Harbi'ni talebelerine haber veren ve onları savaşa hazırlayan, ulema elbisesiyle birlikte İslâm mücahitliği giysisini de üzerine geçirerek bir kahramanlık destanı yazan Bediüzzaman'ın vatansever aksiyonerliği ile birlikte bilgeliğine, ferasetine ve basiretine de muhtacız; tüm ipuçları Risale-i Nur'la önümüze sunulduğu halde.
İslâm'ın kabiliyetli çocuğu Hindistan'ı, İslâm'ın zeki oğlu Mısır'ı, İslâm'ın bahadır evlâtları Kafkas ve Türkistan'ı tahsillerini bir an önce tamamlayıp aslî vazifelerine dönmeye çağıran, Emeviye Camii'nden dünya barışını da netice verecek bir vizyon belgesini "Ümitvar olunuz'" haykırışıyla tüm insanlığa sunan; zamana, esbaba, şartlara aldırmadan İslâm milletlerinin özünde var olduğunu çok iyi bildiği terakki melekelerine tam bir emniyetle Allah'ın rahmetine sığınan Bediüzzaman'ın perspektifi nerede, aklını ve insafını komplo teorisyenlerinin hile ve hud'alarla dolu, cerbeze ve yalanlarla süslenmiş ceplerine emanet edenlerin güya topluma yol gösterici fikirleri nerede
Muharref kutsal kitaplarındaki "arz-ı mev'ûd" aşkına dünyayı ateşe verenlerin sebeplere bağlı zahirî güçlerini sanki ebediyen sürecekmiş zannıyla; sahip oldukları teknolojik ve ekonomik güçleri yüzünden Pentagon'un ve İngiltere'nin derin mihraklarını dünyada kıpırdayan her yaprağın müsebbibi sanmak gafletiyle etrafı velveleye vermek, dar düşüncelerini gücün esiri yapanların kısır fehmine yakışabilir; ancak Rüyada Bir Hitabe'nin sırrına mazhar olanlara asla! Musibetin şerr-i mahz olmadığını idrak edenlere, bazen saadetten felâket, felâketten de saadet çıkabileceğini bilenlere, Allah'ın va'dine inananlara ne gam!