Yılın ilk günü, gün ağarmadan yüz binlerce insan tek yürek, tek ses olup Filistin ve Gazze için, inanlık için haykıra biliyorsa bunun anlamı çok büyüktür. Biz uyumuyoruz demektir. İnsanlık hızla uyanıyor, bilinçleniyor, gerçekleri görüyor. Bu uyanış, birilerini fena rahatsız ediyor.

Ankara Sosyol Bilimler Ünivrsitesi Rektörü Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Kazım Arıcan TYB 2023 ödüllerinin açıklamasının yapıldığı gün yaptığı konuşmada İsrail'i ve yaptıklarını öyle güzel anlattı ki yazımızın ilk bölümüne almak istedim.

2023 yılı dendiğinde içimizi acıtan burkan; yaşadığımız masum bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlıların kanlarının akıtıldığı, katliamların yaşandığı, mezarların yetersiz kaldığı Filistin gelecek aklımıza.

İsrail insaf, vicdan ve merhamet duygularının yitirmiş gibi çocuk yaşlı demeden yok etti.

İsrail kurulduğu yıldan bu yana; Filistinli kardeşlerimiz bir gün bile rahat yüzü görmedi.

İnsaf, vicdan ve merhamet duygularının yitirmiş İsrail güçlerinin Dünyanın gözü önünde ve hiç ara vermeksizin başlattığı yoğun saldırıların, büyük soy kırımın üçüncü ayındayız.

Filistin'de her gün hastaneler, ibadethaneler, okullar ve evler bombalanmaya devam ediyor.

Ne yazık ki; Malın, mülkün gasp edildiği, yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin çalındığı, zulmün, işgal ve katliamın sıradanlaştığı, zalimin destek bulduğu bir çağda yaşıyoruz.

Zalim İsrail'i kınıyoruz ama onunla birlikte; Masum insanların katledilmesine ses çıkarmayarak savaş suçu işleyen vicdansızlara açıktan ya da gizliden destek sağlayanları da kınıyoruz.

İşte batı medeniyeti işte Filistin

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,

"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar

Batı medeniyetinin nasıl anlaşılması ve yorumlanması gerektiğini; İstiklal ve İslâm şairimiz Mehmet Âkif Ersoy yüz yıl önce İstiklal Marşımızda işte böyle ifade ediyor.

Bugün günümüz insanlığının yaşadığı en büyük insani dram Filistin'de yaşanıyor. Ne yazık ki insan hak ve hürriyetlerini dilinden düşürmeyen Batı tüm bu yaşananlara gözünü, kulağını kapatmasını, kalbini karartmasını utanç verici buluyorum.

Buradan sesleniyorum;

Hak, hukuk tanımayan zorba işgalci İsrail...!

İnsanlığın vicdanında infial uyandıran , masum çocukların, beşikteki bebelerin, hastanelerin, okulların, camilerin üzerine acımadan bombalar yağdırmaya hâla utanmıyor musun

Tüm bu olup bitenleri sessizce seyreden ey Batı, ey batı medeniyeti,

Nerede kaldı sizin hayat haklarına saygınız,

Nerede kaldı sizin insan sevginiz,

Ve nerede kaldı, top yekûn bir imha harekâtını sürdüren İsrail'e kullanmadığınız yaptırım hakkınız.

Dolayısıyla; biz, bir kez daha anladık ki Batı medeniyetinden Müslümanlara dost olmaz. Onların dostlukları sadece kendilerine benzeyen ve kendilerince makbul sayılanlar için geçerlidir.

Filistinlilerin en temel hakkı olan kendi toprakları üzerinde insanca ve özgürce yaşama mücadelesiyle sonuçlanacak, adil bir barışın tesis edilmesine kadar, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın."

15. Edebiyat Festivali Rami Kütüphanesinde gerçekleştirildi

TYB İstanbul Şubesinin düzenlediği 15. Edebiyat Festivali Kızlarağası Medresesinde yapılan açılışın ardından Rami Kütüphanesinde gerçekleştirildi. Dört gün süren Edebiyat Festivalde her açıdan Filistin ve Gazze konuşulu. Kürsüye gelen konuşmacıların ortak sözü: "İnsan olan Filistin'in yanında olur. Boykota kesintisiz devam."

TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, yaptığı konuşmasında, Filistin için edebiyatın önemine dikkati çekerek, "Her yıl edebi bir tema ile İstanbul karşısına çıkıyoruz ama bu sene Filistin'de gelişen soykırım dolayısıyla Filistin'i küresel ölçekte gündeme getirmek için festivalin temasını Filistin yaptık." dedi.

Filistin'e destek vermek için düzenlenen programların yanı sıra Kudüs'e dair romanlar, çocuk kitapları ve edebi eserler yazılması gerektiğini dile getiren Bıyıklı, "Filistin meselesini meydanlarda olduğu gibi medyada ve kültürel cephede de ele alacağız. Şairlerimiz şiirleriyle, romancılarımız romanlarıyla Filistin davasına sahip çıkacaklar. Eğer bir şair naat yazmamışsa, şair olarak rüştünü ispat etmemiş demektir. Biz de diyoruz ki her şair, hikayeci, romancı, Allah'ın kendisine verdiği yeteneğin zekatı olarak Filistin'i yazmalı, edebi işlerinde Filistin'i de işlemeli." diye konuştu.

Rami Kütüphanesi Müdürü Ali Çelik de kütüphanelerin insanlık hafızasının barındırıldığı mekanlar olduğuna işaret ederek,"Rami Kütüphanesi de bu mekanlardan biri. Gazze'de yaşananları anlatmak için kelime bulmakta zorlanıyoruz. Biz direniş hattını edebiyatla kaim kılarsak eminim ki bu mücadele daha iyi bir yere taşınacak. Ürettiğimiz füzelerin menzili sınırlıdır fakat yazılan bir şiirin, edebiyatın, karikatürün sonu yoktur. Bu tür programları mayalamak, tohumlamak olarak görüyorum." değerlendirmesini yaptı.

Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Cahit Zarifoğlu'nun "Kudüs bir sınav kağıdı" başlıklı şiirine atıf yaparak, "Sınav kağıdımıza bugün burada olmakla güzel cevaplar yazdığımızı düşünüyorum." dedi.

TYB 2023 Ödülleri Açıklandı

Ödül alacakları 46 yıllık bilgi ve deneyimle belirliyoruz

TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan, tarihinde TYB Genç Kahve'de, Genel Başkan Yardımcıları Dr. Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin ve Doç. Dr. Muhammet Enes Kala ile birlikte düzenlediği basın toplantısında 2023 yılının "Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçılarını" açıkladı.

Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, toplantıda yaptığı konuşmada, yazar, fikir adamı ve sanatçıların değerlendirmesi yapılırken aynı zamanda Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görülen isimlerin de belirlendiğini söyledi.

Seçici kurul tarafından iyi eserlerin aranıp bulunması yönündeki gayretin, kamuoyu tarafından takdirle karşılanarak TYB'nin edebiyat dünyasında haklı bir ün kazandığını belirten Arıcan, uzun yıllardır verilen TYB ödüllerinin, ülkenin en prestijli edebiyat ödülü haline geldiğini ifade etti.

Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Kazım Arıcan basın toplantısında yaptığı konuşmada sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye Yazarlar Birliğinin; ülkemizin en prestijli edebiyat ödülü olan yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları ödüllerini verdiği tarih 1980 öncesidir. Bu öyle bir ödül ki, o zamana kadar hiç ödül almamış olan çok önemli edebiyatçılarımıza ödül vererek başladık. Kim bu isimler; Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç, Sezai Karakoç, Bahattin Karakoç, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Mustafa Kutlu. Şimdi herkes tarafından ödüllendirilen, önemi takdir edilen birçok yazarımız, şairimiz, edebiyatçımız Türkiye Yazarlar Birliği ile ödülleri ile ilk defa ödüllendirilmiş oldular."

Birliğimizin önemli ve sürekli faaliyetlerinden biri de; günümüzün şair ve yazarlarını, fikir ve ilim insanlarını topluma tanıtmak olduğunu önemle vurgulayan Arıcan şöyle devam etti: " Daha güçlü eserler vermeleri için teşvik etmek amacıyla, iyi olan eserleri, yılın yazar fikir adamı ve sanatçılarını belirleyerek ödüllendirmesidir. 46 yıllık bir birikim ve tecrübeyle; Yıl içinde yönetim kurulumuzun kapsamlı araştırmalarının yanı sıra ülkemizin seçkin gazeteci, yazar, çevirmen, editör, şair ve eleştirmenlerinin görüş ve önerilerinden de yararlanılarak eser sahibinin dünya görüşü ve ideolojisine bakılmaksızın yılın yazar, fikir adamı ve sanatçılarını belirliyoruz. Eserleri takip edip değerlendirirken deneyimli, tecrübeli edebiyatçıların yanı sıra mutlaka gençlerin çalışmalarına da yer veriyoruz."