Siyasi ahlak yasası!

Siyasi ahlak yasası uzun yıllardır, belki 30-40 yıldır, belki daha fazla süredir konuşulan bir konu olmasına karşın bu alanda geniş kapsamlı bir yasa bildiğimiz kadarıyla TBMM'de henüz kanunlaşmadı!

Siyasi ahlak yasası denilince çoğunlukla şu hususlar akla gelmekte:

* Görev Sonrası Kısıtlamalar: Siyasetçilerin ve üst düzey bürokratların, görevden ayrıldıktan sonra belirli süre boyunca özel sektörde çalışmaları sınırlandırılmalı...

* Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Kamu görevlilerinin ve siyasilerin aldıkları kararları açıklamaları ve hesap vermeleri elzemdir...

* Bağış ve Hediye Kabul Etme Kuralları: Siyasetçilerin, rüşvet veya çıkar amaçlı bağış ve hediyeleri kabul etmesi kesinlikle yasaktır...

* Mal Bildirimi: Siyasetçilerin ve kamu görevlilerinin mal varlıklarını düzenli olarak bildirmesi zorunludur...

* Çıkar Çatışması Düzenlemeleri: Kamu görevlilerinin ve siyasilerin, kişisel çıkarlarını devlet yönetimiyle karıştırmamaları şarttır...

Bu maddelere kanaatimce şu maddeyi de eklemek gerekir;

* "Seçimle iş başına gelen siyasilerin (milletvekili, belediye başkanı vb.) parti değiştirmeleri yasaktır. Parti değiştiren milletvekili, belediye başkanı vb. milletvekilliği ve belediye başkanlığı düşer!.."

***

Bu hususların bir kısmı günümüzde farklı başlıklar altında güvence altına alınmış olsa da böyle kapsamlı bir siyasi ahlak yasası üzerinde durulmadı, henüz...

Zaman zaman gündeme gelen yeni ve sivil bir Anayasa çalışmalarında, siyasi ahlak yasasının da değerlendirilmesinin birçok bakımdan zaruri olduğu kanaatindeyim.

BİR HÜZÜNLÜ ÖYKÜ: TARİHTE "FIRILDAK KUBİ VAKASI!"

Siyasi ahlak denilince...

Siyasi tarihimize şöyle bir baktığımızda 'transfer'ler hemen her döneme damgasını vurmuştur!

Yakın siyasi tarihimizde bir 'fırıldak Kubi' vakası vardır, mesela!

Yeni nesiller belki çok fazla bilmez, biraz bilgi paylaşayım;

* Lise mezunu Kubilay Uygun, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından onay verilmesi üzerine 20. dönemde DSP'den milletvekili seçildi.

* Ancak bir dönem içerisinde ANAP, DYP, MHP, DTP ve DSP'nin rozetlerini yakasına taktı.

* DSP ile DYP arasında gidip geldikten sonra MHP'ye geçip yirmi gün sonra MHP'den de ayrıldı.

* Kubilay Uygun, 20. dönemde çok kısa süreli parti değiştirmeleri nedeniyle etik tartışmalarına neden oldu, sonra da DTP'ye katıldı.

* 2 yıl içinde 6 kez parti değiştirdi.

* Bu durum Der Spiegel dergisine bile konu oldu.

* Hakkında 20'ye yakın dava açıldı.

* "Fırıldak Kubi" olarak Türk siyasi tarihine geçti!

* 2021 yılında, "Fırıldak Kubi" adlı bir belgesele konu oldu.

* 23 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul'da bir otelde intihar etti.

* Afyonkarahisar Gedik Ahmet Paşa Camii'nde kılınan namaz sonrası defnedildi.

* Kubilay Uygun'un, intihar etmeden önce bıraktığı notta, "İntihar ettiğim silahı satın, otelin parasını ödeyin" yazdığı iddia edilir.

***

Neresinden bakarsanız bakın, esasen hüzünlendirici sonla biten bir siyasi öykü...

Ancak bir başka yönü daha var; siyasi transfer(ler) meselesi...

İşte bunu önlemenin yolu da kapsamlı bir siyasi ahlak yasasından geçiyor.

NAM-I DİĞER "BABA"DAN ECEVİT'E: "HÜKÜMETİN BAŞI!"

Özellikle son dönemde çok sayıda belediye başkanı partilerinden istifa ederek bir başka partiye geçti!

Mahalli yönetimlerde bugüne kadar yaşanmayan transferler siyasi ortama damgasını vurdu ve bu transferler daha çok konuşulmaya aday!

Bir belediye başkanı seçildiği siyasi partiden ayrılarak diğer bir siyasi partiye transfer oluyor!

Bu ne kadar etik En azından seçmenler açısından!

***

Ancak söz konusu transferler siyasi tarihimizde bir başka olayı daha hatırlattı:

Meşhur Güneş Motel olayı...

1980 Askeri Darbesi'nden hemen önceydi…

Bülent Ecevit, "Kumar borcu olmayan 11 milletvekili arıyorum!" sözüyle AP'den (Adalet Partisi) ayrılan 11 milletvekiline (Güneş Motel olayı) ek olarak Demokratik Parti ve Cumhuriyetçi Güven Partisi'nin de desteğiyle II. Milliyetçi Hükümeti'ni devirip, 5 Ocak 1978 tarihinde yeni bir hükümet kurarak başbakan oldu.