Numan Gökmen: "millî eğitimde ezber bozulmalı, zorunlu eğitimden vazgeçilmeli"
Kısa adı ÖĞ-DER... Şuurlu Öğretmenler Derneği...
Millî Görüş Kuruluşlarından (MİL-KO).
1975 yılında, Millî Görüş lideri ve Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın öncülüğünde kuruldu, ÖĞDER...
ÖĞ-DER'in misyonu, web sayfasında şu satırlarla dile getiriliyor:
* "Gayesine ulaşmak isteyen her topluluk, kendisini hedefleri ile buluşturacak çeşitli sosyal, siyasi ve sivil kuruluşları kurup bir araya gelerek, mücadele etmek zorundadır."
* "Bu gerçekten hareketle yola çıkan eğitimciler, önce 1975 yılında Mefkûreci Öğretmenler Derneği'ni, sonra 1989 yılında Öğretmenler Vakfı'nı, daha sonra da 2005 yılında Şuurlu Öğretmenler Derneği'ni (ÖĞ-DER) kurmuştur."
* "ÖĞ-DER, kin ve düşmanlığı öne çıkararak ifsat için çalışan kuruluşların aksine, Hakkı üstün tutmakta, nefis terbiyesini esas almakta, maneviyatçı görüşü benimsemektedir."
***
Eğitime ilişkin şu sıralarda en yaygın konuşulan konulardan biri, 4+4+4, yani zorunlu eğitim.
Peki, ÖĞ-DER bu konuda neler düşünüyor
ÖĞ-DER Genel Başkanı Numan Gökmen'e kulak verelim,
* "12 yıllık zorunlu eğitim, eğitimde kaliteyi düşürmüş, ahlâk ve maneviyattan yoksun bireyler yetişmiştir. Okullardaki şiddet, akran zorbalığı, devamsızlık, kötü alışkanlıklarla beraber çeteleşme sorunları başarısızlığı getirmiştir."
* "Eğitimde ezber bozmanın vakti gelmiştir."
* "Zorunlu eğitim kaldırılmalı, ilk 5 yıldan sonraki kısım isteğe bağlı hale getirilmelidir. Zorunlu eğitimin sonucu olarak üniversitelere yönlendirilen yüz binlerce öğrenci işsizler ordusunu oluşturmuştur. Mesleki alanda ise ülkenin ihtiyacı olan ara elaman sorunu had safhaya ulaşmıştır."
* "Başta sanayideki ustalar olmak üzere berber, terzi ve tesisatçı gibi yüzlerce meslek erbabı, mesleklerini sürdürecek eleman bulmakta zorlanmaktadır."
*"İlkokuldan sonra okumak istemeyen öğrencileri zorunlu eğitim nedeniyle okula devam mecburiyetinde bırakmak yerine mesleki eğitim merkezlerine yönlendirerek, öğrencilerin erken yaşta meslek edinmesine fırsat verilmeli ve orta öğretimde kalitenin düşmesine engel olunmalıdır."
* "Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak, zorunlu eğitim konusunda bakanlığa tavsiyemiz şudur: Eğitim öğretim sistemi eskiden olduğu gibi 5+3+3 olarak yeniden tanzim edilmeli, eğitimin ilk 5 yılı zorunlu olup, kalan 6 yılı ise isteğe bağlı olmalıdır. 5 yıllık zorunlu eğitimden sonra isteyen kabiliyeti doğrultusunda istediği mesleğe yönlendirilmeli, tarım, hayvancılık, sanayi, teknoloji ve birçok alanda ara eleman sorunu bir an evvel çözüme kavuşturulmalıdır."
* "Çocuk işçiliği gibi söylemlerle hayatın gerçekleri göz ardı edilmemeli, geleceğin teminatı gençlerin daha erken yaşta meslek edinmeleri ve üretime katılmaları sağlanmalıdır."
***
Dilerim ki bu görüşler, ilgili ve yetkili makamlarca kale alınsın...
15 TEMMUZ HAİN DARBESİ!
Dün, 15 Temmuz'du...
15 Temmuz hain darbesinin yıl dönümü...
O meşum geceden birkaç anı hatırlatmak istiyorum;
* Darbe girişimi olduğunda bunun sadece bir darbe girişimi değil aynı zamanda bir işgal harekâtı olduğunu yazdım. Dikkat ediniz, lütfen; 'hareketi' demiyorum, 'harekâtı' diyorum. İki kavram arasında ciddi farklılıklar var; zira, bu hain darbe girişiminin arkasında gizlenen "çoklu" unsurlar vardı, uluslar vardı, istihbarat örgütleri vardı.
* Şayet darbe başarılı olsaydı Türkiye parçalanacak ve işgal edilecekti.
* Türkiye üzerinde uzun yıllardan bu yana emelleri olan, planları olan terör devletlerinin, onların istihbarat örgütlerinin, FETÖ gibi yerli görünen ve yabancı uzantılarının parmağı, parmakları vardı, 15 Temmuz hain darbesinde.
* Bir kere şunu aklımızdan çıkarmayalım; dış parmak olmadan, hele hele ABD, İsrail, CIA, NATO, MOSSAD olmadan ülkemizde bir darbe planlamak ve bunu hayata geçirmek neredeyse imkânsızdır. 15 Temmuz darbe girişimine bu projeksiyonla bakmak gerekiyor.
* 15 Temmuz darbesine ilişkin 'dış parmak'la ilgili çok alametler, işaretler, deliller var; özellikle bir terör devleti olan ABD'nin neredeyse tüm kurum ve kuruluşları ile darbenin tam da ortasında olduğunu unutmamak gerekiyor! Tıpkı, 27 Mayıs askeri darbesinde olduğu gibi... Tıpkı, 12 Eylül askeri darbesinde olduğu gibi... Tıpkı, 28 Şubat postmodern darbesinde olduğu gibi... Erbakan Hocamız, 28 Şubat darbesinde, ABD'nin darbenin tam da merkezinde olduğunu belgeleri ile açıklamadı mı