İşte o karikatür!

Bir karikatürden bahsetmek istiyorum...

Karikatür ama ne karikatür...

Her şeyi anlatan bir çizgi...

Sayfalar dolusu yazı yazsanız belki de böyle anlatamazsınız...

Malum, bir çizgi bir hayatı değiştirir...

Malum bir çizgi, hayat verir bazen!

Bazen bir karikatürü terazinin bir kefesine, bir kitabı da terazinin diğer kefesine koyarsınız da, karikatür daha ağır gelir! O kadar yani!

Bir çizgidir ama o esasen bir çizgi değil adeta bir dünyadır...

Bahsettiğimiz karikatürün konusu işgalci, Siyonist, soykırımcı İsrail'e anladığı dilden cevap vermek...

"Bu İsrail laftan anlamaz, sadece güçten anlar, güçten!"

Ve Erbakan Hoca'nın diğer cümleleri;

"Eğer Kudüs işgal altında kalırsa, bu yalnızca Filistinlilerin değil, tüm ümmetin esareti anlamına gelir."

"Kudüs özgür olduğunda İslam dünyası ayağa kalkacak, adalet ve barış yeniden tesis edilecektir."

"Kudüs, her Müslüman'ın meselesidir!"

Ne demek istiyor Erbakan Hoca

İstediğiniz kadar kınayın!

İstediğiniz kadar şiddetle ama çok şiddetle kınayın!

İstediğiniz kadar lanetleyin!

İstediğiniz kadar sert demeçler verin!

İstediğiniz kadar uluslararası arenada çok sert çıkışlar yapın!

İstediğiniz kadar her türlü platformda aleyhte söylemlerde bulunun!

Tüm bunlar işgalci, soykırımcı, Siyonist İsrail için hiçbir mana teşkil etmiyor!

Tüm bunları işgalci, soykırımcı, Siyonist İsrail takmıyor!

Tüm bunlar işgalci, soykırımcı, Siyonist İsrail umursamıyor bile!

İran birkaç tane füze fırlattı, hemen 'savaş suçundan' bahsetmeye başladı, işgalci İsrail!

Sanki yıllardır en acımasız savaş suçunu kendileri işlemiyormuş gibi!

Kısacası, ömrünü Siyonizm belasıyla mücadele ile geçiren Millî Görüş lideri, Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın, "Bu İsrail laftan anlamaz sadece güçten anlar, güçten!" cümlesi tüm zamanlara hitap eden bir cümledir.

Yemenli karikatürist Kemal Şerif'in bu çizgisi de Erbakan Hoca'nın bu cümlesinin kâğıda aktarılmış şeklidir.

Kemal Şerif, barış bile olacaksa bu ancak 'füzeler, silahlar, karşılıklar' sayesinde olacağını çok hoş bir şekilde dile getirdi.

Eline sağlık Kemal Şerif... İyi ki varsın!

YILMAZ BİR MİLLÎ GÖRÜŞÇÜ: BAHA KALAY!

Baha Kalay...

Makina mühendisi. KastamonuAğlılı. İkitelli'de faaliyet gösteren 'Tahriksan Redüktör'ün patronu.

Memleketi Kastamonu'da da benzer sanayi işletmesi faaliyette...

Dişiyle, tırnağıyla mücadele ederek başarılı olmuş, memleketine yararlı olmuş ve halen de olmaya devam eden işadamlarımızdan.

Başından bu yana Millî Görüş partilerinde aktif rol alan ve halen de memleketimiz için olmazsa olmaz Millî Görüş umdelerinin hayata geçmesi için çabalayan bir isim, Baha Kalay.

Millî Gazete'mizi her gün aksatmadan bayiden alıyor ve satır satır okuyor.

Geçenlerde bir rahatsızlık geçirdi, dinleniyor.

Hem bir geçmiş olsun demek hem de fazla da yormadan sohbetinde bulunmak için selam verelim istedik...

Baha Bey, 1944 doğumlu. Ancak nüfusa kayıt yılı 1947. Ailenin tek çocuğu...

İlkokulu köyüne 4-5 kilometre mesafede bulunan köy okulunda okudu. Yürüyerek gidip geldi, ne ayağında ayakkabı ne de sırtında bir ceket vardı.

Ortaokul ve liseyi bu şartlarda Kastamonu'da okudu. Anılan dönemde, ayakkabısının tabanı olmayan arkadaşları bile vardı.

O dönemde özellikle taşradan okumaya gelen çocukların çoğu yoksuldu. Babası çiftçilik ve marangozlukla meşguldü. Ailesinin maddi durumu yetersizdi.

Taksi şoförlüğü yaptı.

Üniversite öğrenimi için ise İstanbul'a geldi.

1969 yılında başladığı üniversite öğrenimi sırasında hem okudu hem de çalıştı. O dönemde Yıldız Teknik Üniversitesi akademiydi. Özel okul olması ve rekabet unsuru sebebiyle Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nin çok kaliteli hocalarından eğitim aldı.

Okul sonrası tank motor subayı olarak Erzurum 4. Zırhlı Tugayı'nda orduya hizmet etti.

Mühendisliğinin ilk yıllarında Alman ve İtalyan mühendislerle birlikte çalıştı.

Onu bugünlere taşıyan ve adeta tetikleyen ise bir İtalyan mühendisin, çalıştığı firmada bulunan redüktörleri göstererek "kahkahalar" atması oldu!