Başlıktaki cümle Malezya eski Başbakanı Mahathir Muhammed'e ait.
Bu cümleyi nerede sarf etti, kime ifade etti, hangi sohbet dolayısıyla anlattı, bunları ileteceğim elbette!
Ama önce Mahathir Muhammed'le alakalı birkaç cümle...
* Malezya eski Başbakanı Mahathir Muhammed, Erbakan Hoca'mızın hem en yakın dostu ve arkadaşı hem de aynı politik çizginin insanıydı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan da, Mahathir Muhammed de Siyonizm'le sonuna kadar mücadele eden isimlerdendi.
* Necmettin Erbakan da, Mahathir Muhammed de ülkesinin sanayileşmesi için, kalkınması için, başkalarına muhtaç olmaması için gayret eden isimlerdendi.
* Türkiye'de yerli otomobil (Devrim otomobili) konusundaki ilk önerinin Necmettin Erbakan tarafından yapıldığı, 1961 yılına ait Bakanlar Kurulu tutanaklarına da yansıdı.
* Mahathir Muhammed de, Başbakan olduğu dönemde, 1983 yılında Malezya'yı ilk yerli otomobiline kavuşturdu. Kurduğu ilk Malezya otomobilinin markası Proton (Perusahaan Otomobil Nasional Berhad) idi...
* Milli Görüş lideri, Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan öncülüğünde 15 Haziran 1997'de kurulan D-8 Teşkilatı'nın önemli bir parçasıydı, Malezya.
* İstanbul/Çırağan Sarayı'nda D-8 kuruluşunun imza gününde balkonda yer alan ve o meşhur fotoğraftaki önemli isimlerden biriydi, Mahathir Muhammed.
***
Şimdi gelelim, "Erbakan Hoca emreder biz yapardık!" cümlesinin nerede, kimin tarafından ve kime edildiğine!
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, geçtiğimiz günlerde bir dizi ziyaretlerde bulunmak için Malezya'ya gitti.
74 yıllık geçmişe sahip Malezya İslam Partisi'nin (PAS), 15 Eylül Pazartesi günü gerçekleştirilen kongresine katıldı.
Arıkan, Malezya'da katıldığı Uluslararası Ümmet Forumu (MUNİF 2025) kapsamında yaptığı konuşmada, Gazze ablukasını kaldırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu başta olmak üzere İslam dünyasını yakından ilgilendiren önemli hususlara değindi.
***
Mahmut Arıkan'ın ziyaret duraklarından biri de Malezya eski Başbakanı Mahathir Muhammed'di.
100 yaşını deviren Mahathir Muhammed'le sohbet sırasında söz dönüp dolaşıp D-8 Teşkilatı'na geldi.
Mahathir Muhammed, "Kuruluş öncesinde D-8'i Erbakan Hoca'mızla konuştunuz mu, müzakere ettiniz mi hiç" sorusuna şu cevabı verdi;
- "Ne müzakeresi, ne konuşması! Erbakan Hoca emreder, biz yapardık!"
MAHATHİR MUHAMMED'DEN ÇARPICI CÜMLELER!
Siyonizm karşıtı bir kişiliğe sahip olan Mahathir Muhammed'in bu alanda bazı görüşlerine dikkatinizi çekmek istiyorum;
* "Yahudiler sadece kanca burunlu değil, ayrıca içgüdüsel olarak paradan anlamaktadır."
* " İsrail ve Yahudiler terörist devlet ve halktır."
* "Önceden Araplar terörist olmayıp da bugün İsrail ve Amerika'ya karşı intihar ediyorlarsa bunun bir sebebi olmalıdır. Bunun sebebi de Amerikalıların, Yahudilerin ve Avrupalıların kendilerine adil davranmadığını hissetmeleridir."
* "Biz (Müslümanlar) aslında çok kuvvetliyiz, 1.3 milyar insan kolayca silinemez. Naziler 12 milyon Yahudi'den 6 milyonunu öldürdü. Ama bugün aracılar yoluyla dünyayı Yahudiler yönetmektedir. Başkalarını kendileri için savaştırıp ölüme yollamaktadırlar. Sosyalizmi, komünizmi, insan haklarını ve demokrasiyi icat ettiler... Böylece en güçlü ülkelerin kontrolünü ele geçirdiler. Ve bu küçük cemaat, dünya çapında güçlü oldu."
YAVUZ BÜLENT BAKİLER'İN ANLATTIĞI ANEKDOT!
Yıl; 1993…
1991 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel Başbakanlığında kurulan Doğru Yol Partisi (DYP) ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) koalisyonu…
Cumhurbaşkanı Turgut Özal...
Fikri Sağlar Kültür Bakanı...
Fikri Sağlar, bakanlıkta coşkun şiirleri ile tanınan, Türkçeyi çok iyi kullanmasıyla öne çıkan Yavuz Bülent Bakiler'e kafayı bir kere takmıştır, bakanlıktaki görevinden alıp bir başka ile göndermeye karar verir.
Üçlü Kararname'yi imzalayıp Başbakanlık'a gönderiyor.
Beklemeye başlıyor...
Zira, Bakiler'in görevinden alınması için Bakan'ın imzası dışında Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın da imzası gerekmektedir, o dönemki mevzuata göre.
Ancak aradan haftalar aylar geçmesine karşın kararnameden bir türlü ses gelmez!