Erbakan Hoca: "Bağımsız bir Kürt Devleti hiçbir zaman Kürt kökenli kardeşlerimize saadet getiremez!"

Tarih; 23 Eylül 1992...

Bundan tamı tamına 33 yıl önce...

Yer; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)...

Milli Görüş lideri, Refah-Yol Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Refah Partisi tarafından Başbakan Süleyman Demirel hakkında verilen gensoru görüşmesinde tarihi bir konuşma yaptı.

Hemen her kelimesi, günümüzün meselelerine ışık tutan, gerçek çözümün nerde olduğunu açıklayan bir konuşma...

O konuşmadan bazı satır başlarını buraya almak istiyorum;

* "Bunlar şimdi kendi planlarını yürütmek için, bir yandan PKK'yı destekliyor; ama sonra da arkasından Kuzey Irak'takileri destekliyor. Hep kendi planlarının gereğini yerine getiriyorlar. Onun için, gerek PKK, gerek Kuzey Irak'takiler, zaman zaman "Batılılar bizi sattı!" diyorlar. Hayır, bu, kendi planlarını yürütmek için, o an ne lazımsa onu yapmalarının bir gereğidir. Ondan dolayıdır ki, bunlar WiIson Prensibi dediler, sırf Osmanlı'yı parçalamak için; ama, Kürt kökenlilere bağımsız bir devlet kurmak için sıra geldiğinde, 1917 yılında, "Hayır siz bu rüşte sahip değilsiniz; İngiliz kontrolü altında kalacaksınız!" dediler, İşte, gâvurun yapacağı iş budur..."

* "Ondan dolayı, elbette hiçbir inançlı kardeşim, bunların kendileri için çalıştığını kabul edemez. Bu bir. İkincisi, bağımsız bir Kürt Devleti hiçbir zaman Kürt kökenli kardeşlerimize saadet getiremez. Bu, her bakımdan açıktır. Çünkü Türkiye'de Güneydoğu Anadolu'muzda yaşayan Kürt kökenlilerden belki de çok daha büyük bir kısmı yurdumuzun her tarafına dağılmıştır çok tabiî olarak ve hepsi bu vatanın evladıdır. Onun için, bir bölgede böyle bir devlet kurulmaya kalkılsa, öbür bölgedekiler ne olacak O bölgedeki insanlar, bilakis, reaksiyona maruz kalacaklardır. Bangladeş'ten daha geri kalacaklar; İzmir'e, Ankara'ya, İstanbul'a pasaportla gidecekler. Geri kalmış, ezilmiş, ateist yönetimler altında ve Batı politikalarına oyuncak yapılacak herhangi bir kukla devletten kime ne hayır gelir"

* "Öbür taraftan, federasyon, özerklik, bunlar da çözüm değildir; aynı mahzurlar onun için de vardır. Böyle bir bölgede, belli bir yönetim yapsanız dahi, öbür belgedekiler ne olacaktır Bunlar, sadece, onların istenmeyen muamelelere maruz kalmalarına sebep olabilir. Bu sebepten dolayıdır ki, bunların hiçbirisi bir çözüm değildir."

* "Aynı şekilde, kültürel ve sosyal hakların verilmesi de bir çözüm değildir. Evet, bunlar verilmeli; ama bunlar verildiği zaman iş bitecek zannedilmesin. Kürt kimliğinin kabul edileceği, Kürtçe yayın yasağının kaldırılacağı, Kürt enstitüsünün kurulabileceği, bunlar söylenmiş olsa ve bunlar gerçekleştirilmiş olsa, bu mesele biter mi; hayır. Neden; bölgede işsizlik korkunç boyutlara ulaşmıştır. Eğitim ve sağlık hizmetleri tıkanmıştır. Yatırımlar durmuştur. İnsan hakları ihlalleri had safhaya varmıştır. "Bu bölgeden başlayacağız kalkınmaya" diyen bu hükümet, bugüne kadar, on aydan beri bir tek çivi bile çakmamıştır."

İŞTE ÇÖZÜMÜN ADI: ADİL DÜZEN!

Erbakan Hoca'mız, 23 Eylül 1992'de TBMM'de yaptığı bu tarihi konuşmasında sorunlara gerçek çözümü de şöyle anlattı;

* "Buraya gelip de kâğıt üzerindeki birtakım rakamları okumak, kimi aldatmaktır Gerçek ortadadır. Elbette herkese insan hakları verilmelidir; fakat mesele, ne arazi meselesidir ne de sosyal, kültürel hak meselesidir; mesele, kökünde, aslında, bu ülkede adil bir düzenin kurulmasıdır. Çözümün adı; adil, onurlu, gönüllü, kardeşçe birlik ve beraberliktir, asıl temin edilmesi icap eden budur. Herkes birbirine sarılmayı istemelidir; bu da ancak adil düzenle olur."

* "Tasavvur buyurunuz, bu bölgedeki birtakım insanlar şikâyet ediyor ve PKK da bunu kendi siyasetine alet ediyor. Soruyorum size, insan haklarına aykırı hareketler Türk kökenli vatandaşlara yapılmıyor mu Türkiye'nin, güneydoğudan başka pek çok bölgesi, aynı şekilde geri kalmış değil mi Bütün şikâyetler; diğer bölgelerimizde de fazlasıyla mevcuttur; onun için, Türkiye'de ne bir ırk ayırımı vardır ne bir bölge ayırımı vardır. Şikâyetlerin kökü nedir; bugün, Türkiye'de kurulmuş olan bu faizci köle düzeni ve Türkiye'de kurulmuş olan bu siyasî hile rejimi."

MURAT ÜLKER'İN HİÇBİR YERDE YAYINLANMAMIŞ RÖPORTAJLARI!

Pladis ve GODIVA Chocolatier Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker tarafından hazırlanan "Murat Ülker'den Röportajlar -Hiçbir yerde yayınlanmayan kendi röportaj bölümüyle- adlı eser, kitapçı raflarında yerini aldı.