ABD'ye asla güven olmaz!

Siyasi tarihimiz ABD'ye asla güvenilmemesi gerektiğini ortaya koyan örneklerle dolu!

Hangi birini sayalım...

Kelimelerin, cümlelerin kifâyetsiz kaldığı bir konu bu!

Hangi ABD başkanı, hangi ABD yönetimi olursa olsun, fark etmez!

Yok hanyalıymış, yok Kenyalıymış, yok bu daha demokratmış, yok bu başkan insan haklarına daha duyarlıymış, falan filan...

Hepsi hikâye... Hepsi masal...

* Masal masal maliki... Oğlu uşağı on iki... İki sıçan çatladı... Damdan dama atladı... Biri boz biri kara... Bindim bozun boynuna... Çıktım Halep yoluna... Halep yolu ne gezer İçinde çarşı pazar... Varalım görelim çarşıda... Kim alır Kim satar

* ABD terörizmiyle ne Halep çarşısı kaldı ne de Bağdat pazarı!

* ABD terörizmiyle ne Libya kaldı ne de Afganistan!

Şöyle bir düşünelim;

* Kızılderililere acımasıza soykırım uygulayıp topraklarını çalan...

* Sonrasında da yıllarca teni ve rengi farklı diye barınma, sağlık hizmeti, eğitim, iş bulma, ulaşım, toplumsal hizmetlerden ve tesislerden yararlanmada, Afrikalılara sistematik ayrımcılık ve ırkçılık yapan bu milletten, ABD'den...

Kimseye hayır gelmez...

ABD'ye de asla güven olmaz!

"BU SES DALGA DALGA YÜKSELECEK!"

Muhammed Emin Yıldırım Hoca...

Ülkemiz âlimlerinden...

Siyer Vakfı Kurucu Başkanı...

Terörist, işgalci, soykırımcı, Siyonist İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp kaçırılan ve alıkonulan, kötü muamele gören Küresel Sumud Filosu'nda yer alan aktivistlerden...

İstanbul Havalimanı'nda çiçeklerle karşılandı, Muhammed Emin Yıldırım Hoca...

Burada ifade ettikleri önemli! Okuyalım;

* " Gazze'deki soykırıma dikkati çekmek için Sumud Filosu'na katıldım. Belki Gazze'ye varamadık ama Gazze'nin sesini dünyaya duyurmak adına bir adım oldu. Yüreklerimizde Gazze'ye varamamanın bir kırgınlığı var ama nihayetinde bu ses dalga dalga yükselecek ve inşallah İsrail'in soykırımının sonunu göreceğiz."

* "İsrail tarafından insani bir davranış görmedik. Gemilerimizi ablukaya aldılar sonraki süreçlerde de çok aşağılanmalara maruz bırakıldık. Yaşadıklarımızı görünce, yıllardır Filistinlilerin neler yaşadığını biraz daha iyi anlamış oluyoruz. Normal bir su bile vermediler. 3 gün boyunca içme suyundan mahrum bırakılacak şekilde, ibadet haklarımıza engel olacak tavırları vardı. İsrail'in şimdiye kadar yaptıklarına yakışır bir tavırla karşı karşıya kaldık."

* "İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in alıkonulduğumuz yere geldiğinde rezil bir durumu vardı. İnsanlar, yüzlerine karşı terörist olduklarını söylediler. Asıl teröristin Gazze'de soykırım yapanlar olduğunu söylediler. Hiçbir şey söyleyemeden çok kızgın ve rezil olmuş şekilde orayı terk etmek zorunda kaldı..."

***

Küresel Sumud Filosu'na katılarak Gazze'nin sesini tüm dünyaya duyuran ve dünyada bu manada işgalci İsrail'e yönelik bir bilinç oluşturan tüm isimlere şükranlarımızı sunuyoruz. İyi ki varsınız...

ÇİFTE STANDARDIN DİK ÂLÂSI!

Önce bir kavram açıklaması...

Çifte standart ne manaya geliyor Açıklayalım;

"Eşit davranılması gereken iki durum karşısında eşitliğe aykırı davranma tutumu."

Örneğin; ABD'de yüzyıllarca süregelen beyazın siyaha üstünlüğü bir çifte standart örneğidir. Politikada ise Batılı devletlerin İsrail ile Filistin'e ve Ermenistan ile Azerbaycan'a yönelik tavrının farklılığı çifte standart örneği olabilir.

Şimdi bir çifte standarttan bahsetmek istiyoruz...

Hem de uluslararası bir çifte standart...

Çok konuşulan bir konu değil esasen!

Yıllarca devam eden bir savaşla ilgili...

Hatta biri savaş, diğeri soykırım...

Rusya'nın Ukrayna ile devam eden savaşı...

Ve İsrail'in yıllardan bu yana sürdürdüğü Gazze soykırımı...

Peki, çifte standart bunun neresinde

Hatırlayınız lütfen; Rusya, Ukrayna'ya saldırdı diye bir gecede tüm spor müsabakalarından kovuldu.

Rusya'nın bayrakları indirildi, sporcuları sürüldü, ülke hemen her platformdan tecrit edildi.

Ama işgalci, soykırımcı, Siyonist İsrail..

İsrail, bebekleri, kadınları, çocukları, yaşlıları hemen her canlıyı katletti.

Hastaneleri bombaladı, gıdayı kesti, açlıktan ölen bebeklerin çığlıklarını susturdu. 65 binden fazla masum can toprağa düştü.