ABD'nin bölgede kaç askeri var


Hep merak edilir; bir terör devleti olan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) özellikle Ortadoğu bölgesinde ve Türkiye'de kaç tane askeri var

Bu merak ve soru, bir terör yapısı olan işgalci, soykırımcı, Siyonist İsrail'in İran'a saldırmasıyla cevabını bulmuş oldu;

Körfez Savaşı sırasında neredeyse 24 saat yaptığı canlı yayınlarla dünyaya adeta 'tüm zamanların en muhteşem' algı operasyonlarını yaşatan ve gösteren CNN İnternational TV Kanalı, ABD'nin bölgede konuşlu birliklerinde kaç tane askeri olduğunu yine canlı yayınlarda açıkladı.

Buna göre;

ABD'nin Kuveyt'te 13.500 askeri var!

ABD'nin Katar'da 10.000 askeri var!

ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'nde 3.500 askeri var!

ABD'nin Ürdün'de 3.000 askeri var!

ABD'nin Suudi Arabistan'da 2.700 askeri var!

ABD'nin Bahreyn'de 9.000 askeri var!

ABD'nin Irak'ta 2.500 askeri var!

ABD'nin Suriye'de 1.300 askeri var!

ABD'nin Türkiye'de 1.465 askeri var!

ERDEM BAYAZIT, ABDURRAHİM EFENDİ'YE Mİ MÜNTESİPTİ

Sevde Bayazıt

Merhum şair-yazar Erdem Bayazıt'ın kerimesi

Bir röportaj verdi, www.insaniyet.net sitesine

Sevde Hanımefendi "babalar ve çocuklar"ı anlattı

Mehmet Nezir Gül'ün yaptığı röportajda dikkat çeken anı ve hatıralar var.

Söyleşide dikkatimi çeken, Sevde Hanımefendinin, bir Halîdî şeyhi, gönül insanı, Allah (CC) dostu olan merhum Abdurrahim Reyhan Efendi'ye ilişkin olarak anlattıkları idi. Okuyalım;

Mehmet Nezir Gül: Cahit Bey'in (Cahit Zarifoğlu) ve Akif İnan'ın Abdurrahim Efendi'ye bağlılığını biliyordum ama Erdem (Bayazıt) Abi'yi duymamıştım. O da mı Abdurrahim Efendi'ye müntesipti

Sevde Bayazıt: Evet, hepsi de öyleydi. Ocak, Rasim (Özdenören) Amcanın eviydi. Rasim Amcanın evinde her perşembe zaten bir toplantı olur bir araya gelinirdi. Erkekler oturur sohbet eder, kadınlar yemek yapar, çocuklar oyunlar oynardı...

Mehmet Nezir Gül: Peki, Rasim (Özdenören) Abi'nin evine Abdurrahim Efendi geldiği zaman, hazretin onlarla irtibatı bağlamında neler söyleyebilirsiniz Neticede tasavvuf, kişinin manevi gelişimi, ruhi gelişimi, insan-ı kâmil olma anlamında önemli merhalelerde katkı sağlıyor...

Sevde Bayazıt: Rasim Amca, babam kızlarını okutmayacaktı. Cahit Amca nasıl düşünüyordu bilmiyorum çünkü Betül daha çok küçüktü. Tam da 12 Eylül sonrası dönemden bahsediyorum. Okullar farklı, sistem farklı, kafalar karışık herhalde. Nasıl götürüp, nasıl getireceğiz Biz de yeni ilkokuldan mezun olmuşuz. Annem bizim okumamızı çok istiyor. Onun mücadelesini verdiğini hatırlıyorum. Kızlarım okusun, ekonomik özgürlükleri olsun. Bizim umurumuzda değil tabi ki, hiçbir şeyin farkında değiliz. Sadece annemin üzüntüsü, babamın kızgınlıkları vesaire, evdeki o negatif elektriği alabiliyoruz.

Annem Abdurrahim Efendinin yanına çıkıp durumu arz etti. Anlattı. "Ben kızları okutalım istiyorum ama Erdem Bey olsun, Rasim Bey olsun çocukları okutmayacaklar." demiş. Hazret babamları çağırıp onlara kızmış. "Siz, Müslüman öğretmen istiyorsunuz, kadın doktor arıyorsunuz, ondan sonra çocukları okutmayacağım diyorsunuz. Bu nasıl bir bilinçtir" demiş.

O dönemde de Özel Muradiye Kız Meslek Lisesi açılıyor. Abdurrahim Efendinin uyarısından sonra aralarında konuşup oraya kaydettiriyorlar. Öylece başımızı örtüp okula gidebiliyoruz. Ama okula girince zorla açılması yönünde bir uygulama var.

Okuldaki öğretmenler ve diğer çalışanlar hep kadın tabi ki problem olmuyor ama Milli Güvenlik dersi var. Ona dışarıdan subay geliyor. Sıkıntı devam ediyor öylece. Zor dönemler. Sene 1986. Bizim okumamız yönünde Abdurrahim Efendi'nin gayretlerini böylece söyleyebilirim"

"BU ZULÜM BANA AĞIR GELİYOR."

Sevde Bayazıt, Abdurrahim Reyhan Hazretleri ile ilgili bizzat yaşadığı bir anısını da şöyle paylaşıyor, anılan röportajda: