Toptan fiyatına adalet!

Bazı işlerde kolaya kaçmak ve kısa yoldan işi halletmek için toptancılık yoluna gidilir.

Alışveriş yaparken müşteri satıcıya "Hepsini alırsak kaça olur" diye sorar, indirim kovalar. Pazarcılardan da Yarım kilo domates istersiniz, üç kiloya tamamlayayım mı der. Elindeki malı bitirip gitme peşindedir çoğunlukla.

Toptan alımın gücünü en iyi bilen siyasetçilerden biri, gün geçtikçe artan et fiyatlarından şikâyet eden vatandaşlara bir koyun alıp kesmenin çok daha tasarruflu olduğunu salık vermişti, hatırlarsanız. Tavsiye basit; bir koyun, üç alın... Geriye tek bir mesele kalıyor, bir koyun parasını toplamak!

Toptan almanın fiyat düşürme gücü iyi ancak bir kasa domates aldığınızda, içinde bozuklar ve çürükler de çıkabilir. Kesilmemiş hayvan alındığında, genelde o anki canlı ağırlığı üzerinden fiyatlandırılır. Kemikleri ve atıkları artık sizin şansınıza kalmış. Söz konusu bir yiyecek veya eşya alımı ise küçük bir kayıp riski, toplu alımın getirdiği avantajın yanında ihmal edilebilir. Getiri, zarardan büyükse kârlı bir alışveriş oldu denilebilir.

Mesele insan hayatı veya hak ve hürriyetleri olunca, aynı toptancı mantıkla hareket etmenin sakıncaları var. Büyük bir kötülüğü önlemek adına az sayıda da olsa masum insanları feda etmek zulümdür. Bir gemide 99 cânî ve bir masum insan varsa, cânîlerin belasından kurtulmak için o gemi batırılamaz. Adalet-i mahza bunu gerektirir. Adalet-i izafiyede ise çoğunluğun selameti için azınlığı feda etmek vardır. Yani ehven-i şer tercihi yapılır, en az zararlı olacak seçenek uygulanır.

Adalet-i mahzayı uygulamanın mümkün olmadığı hâllerde, zorunlu olarak izafî adalete başvurulabilir ama mutlak adaleti sağlama imkânı varken, onu uygulamanın yüksek maliyeti ve zorluğu öne sürülüp, kolay olduğu için izafî adalet hükümlerini tatbik etmek beraberinde zulümleri getirecektir. Sesli, görüntülü ve yazılı kayıtların bol olduğu, parmak izi ve DNA gibi adlî analiz süreçlerine yardımcı olan izlerin çabukça belirlenebildiği günümüzde herhangi bir suça karışmış kişiyi şahsen takip edip bulmak çok daha kolay.

Adlî bir vaka gerçekleştiğinde kolluk kuvvetlerinin üzerine düşen, suçluları tek tek tespit edip onları yakalamak ve adalete teslim etmektir. "Ben önüme geleni toplayayım, masum olanlar hâkime ve savcıya kendilerini anlatıp serbest kalsınlar" düşüncesiyle hareket edenler, haksız yere gözaltı ve tutukluluk yaşayan insanların hakkına tecavüz etmiş olurlar. Hele ki, parası ve tanıdığı olan suçluların kolayca serbest kaldığı bu günlerde masumların adalete kendilerini anlatması çok zor.

Toptancılığın gücünü keşfeden iktidarımız, neredeyse her işinde bunu kullanıyor. Meselâ, yasama yürütme ve yargı, ayrı ayrı satılan ve ayrı ayrı işletilen paketler iken, sağ olsun iktidarımız üçünü bir alıp daha ucuza getirdi. Takip etmesi daha kolay oluyor böylece.