Tarih boyunca insanlar etraflarındaki malzemeleri kullanarak hayatlarını kolaylaştıracak eşyalar üretti.
Geliştirilen yeni eşyalar bazen öyle tesirli oldu ki, insanlık tarihinde yeni bir çağ başlattı. Keşif ve icatlar insan yararına kullanıldığı gibi hayatları söndürme aracı da oldu, bıçağın iki yüzü de keskin, ne yazık ki...
Madenlerin işlenmesi, gündelik hayatı değiştirirken kılıç mızrak gibi savaş aletleri de yapılır oldu. Ateşli silâhların keşfi mertliği bozduğu gibi aynı anda öldürülebilecek insan sayısını artırdı.
Zamanla, insanların bedenen yapabileceğinin çok üstünde hareket kabiliyeti olan, verimliliği yüksek makineler geliştirildi. Ulaşım imkânları arttı ve hızlandı. Tabiî, bu ilerlemenin de olumsuz tarafı ölümlü kazaların artması oldu. İçten yanmalı motor ve elektrikli aletlerin fabrikalarda kullanılması, insanlığa seri üretimi getirdi ancak bunun da ızdırabını en çok, yeteri kadar güvenlik tedbirlerinin sağlanmadığı tesislerde, sağlıksız şartlar altında, köle gibi çalışan insanlar çekti.
Bilim ve teknik ilerledikçe silâhlar da bundan nasibini alıyor ve öldürücü özelliği artan yeni silâhlar dünyamıza katılıyor. Elektronik devrelerin ve robotik uygulamaların da tesiriyle, artık insanların oturduğu yerden ve sadece bir düğmeye basarak binlerce km uzaklıktaki mevkileri tahrip edebileceği bombalar ve füzeler, kitle imhasında kullanılan nükleer ve kimyasal silâhlar var maalesef.
Güçlü ve ileri teknolojiye sahip silâhlar, devletlerin resmî ordularında bulunuyor ve uluslararası bazı düzenlemeler, tarafların bu silâhları ölçüsüzce kullanımını iyi-kötü, kısmen de olsa engelliyor diyelim. Çok bir işe yaradığı görülmese de, Birleşmiş Milletler denilen oluşum, ileri giden ülkeleri ıkına-sıkıla kınayabiliyor. Genelde ticarî kaygıların ön planda olduğu ülke birlikleri, ortak tavır alıp uyarıda bulunabiliyor, haddini aşan ülkelere ticarî müeyyideler uygulayabiliyor. Basın yayın araçları, internet ve sosyla medya sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde karşılaşılan haberlere kolaylıkla ve ekserî canlı olarak takip edilebiliyor. Devletler, hükümetler ve beynelmilel türlü organizasyonları beklemeden ve kimi zaman onların takındığı tavırdan bağımsız bir kamuoyu gelişebiliyor. Bazı miletlerin öyle faal fertleri var ki, zalim ülkelere destek veren kendi hükümetlerine geri adım attırabiliyorlar.
Geçtiğimiz hafta İsrail, uzaktan ve aynı anda harekete geçirdiği patlayıcılarla HAMAS müntesibi olduğu tahmin edilen bazı kişilerin kullandığı çağrı cihazları ve telsizlerini patlatarak bir anda bütün dünyayı dehşet içinde bıraktı. Çok sayıda ölü ve yaralının olduğu bu operasyonu gerçekleştirmek için en az üç yıl öncesinden başlayan bir planlama ve organizasyondan bahsediliyor. İnsanlık dışı ve kalleşçe bir saldırı diyeceğiz ama çok daha kötülerini bile dünyanın gözünün önünde yapan İsrail'in utanacağını hiç sanmıyoruz.