Cemreler ve ekonomi

Bu sene, kağıt üstünde bahar aylarına girmiş olmamııza rağmen hâlâ kıştan kalma günler yaşıyoruz. Aklımızda deli sorular: Cemreler bu sene düşmedi mi, düştüyse nereye düştü... İşsizlik oranlarında yaptığı gibi cemrelerde düşüş oranlarını da TÜİK mi ölçtü acabaBelki de, bütün cemreler bir merkeze düştü, merkez de bu cemreleri toplayıp arka kapıdan, kamu banklarının olduğu park ve bahçelere gizlice sattı, olamaz mı 128 milyar cemre'zerv nerede Neyse moralinizi bozmayın, "U'lu" emirlerimiz bu seneyi bolluk ve bereket yılı ilan etti. Soğuk ve yağışlı bu geçen zamanlar, zamlardan bunalan halkımızı yazın ferahlatacak inşallah diye bekliyorlar ki "yaz gelip mahsuller ortaya çıktıkça gıda ürünlerinin fiyatı düşer; bu yıl bolluk, bereket yılı" dediler. Maliyetleri üçe-beşe katlanmış çiftçiler nasıl ekecek bilemiyoruz. Zenginlerin parasını fakirlerin vergisinden alınan paralarla kur koruması altında nemalandırma işleminin bir aylık maliyeti bile bütün çiftçilere verilecek bir yıllık teşvikleri geride bırakmış. Dövizi düşürecek bir rezerv kalmayıp, paramızın pul olacağı ve dövizlerin arşa yükseleceği belli olmuşken, biz dediler, kurun yükselmesini istiyoruz. İhracat çoğalacak, döviz girdisi yükselecek ve kur kendiliğinden düşmüş olacak. Fiyatları Avrupalılar için küçük, çiftçimiz için büyük olan sebze meyveyi dışarı gönderttiler. Batılıların 9-10 lira vererek aldığı sebzeyi 3-4 liradan sattılar. Sonuç ne oldu, arz azaldığı için, ülke içinde fiyatlar fırladı. Talebi karşılamak için sattığımız ürünlerin 9-10 liradan ithalatı yapılınca kârda mı oluruz, artık siz karar verin. Bir de, ekonomide yeni bir safhaya geçmişiz. Eskiden durmadan paket açıklarlardı, paketlerin içinden de hep esnafı çiftçiyi faize boğacak tedbirler yer alırdı. Hangi derde nasıl derman oldu, kimler bankaların eline düştü, Allah bilir. Tulumba suyunu iyice çekti galiba, epeydir yeni bir paket duyurusu yapmadılar. Yeni model denediler, klasik ve ortodoks politikaları reddediyoruz, yeni bir paradigmaya geçiyoruz dediler... Eskiden krizi inkâr ederler, herkesin