Öncelikle futbolu oyuncular oynar. Teknik direktör değil! Jose Mourinho, kaliteli olduğunu düşündüğü yaşlı futbolcuları oynatarak yanlış yapıyor. Çünkü yaşlı oyunculara yüksek maaşlar ödeyerek kadro kalitesini düşünse de önemli olan savaşçı ruhla çok koşan, baskılı oynayan genç ve dinamik isimlerle oynamaktır. Futbolun olmazsa olmazı budur. Kendini kanıtlamaya çalışan genç oyuncular varken onlar göz ardı edilmemeli.

Rangers takımı kanatları ve bekleri süratli olduğundan Fenerbahçe savunması karşısında kolay gol atma becerisini gösterdi. Hatta iki golleri ofsayta takıldı. Buna rağmen F.Bahçe takım savunmasında bir anlayışı, koşu temposuyla mücadeleyi oyun içinde geliştirmediği için skorun büyümesine engel olamadı. Yeni futbol düzeninde orta alanı çabuk, top rakibe geçtiğinde alan ve bireysel savunmayı hızlı yapan, hücuma süratli çıkan, kanatları iyi kullanan takımların oyun kalitesiyle kazanma oranı doğru orantılı yükseliyor. Bu anlayışın mümessilleri kendini ispat edip cebini milyon dolarla dolduran oyuncular değildir. Genç ve tanınmamış oyuncuları iyi takip etmek gerekli. Zamanı geçmiş, itibarı kalmamış oyunculara verilen önem azalmalı. Saha dışında popüler değil, saha içinde faydalı oyunculara yönelmek gerekir. Yeni düzende bir an olsun oyundan düşmemek, takibi ve mücadeleyi bırakmamak, motivasyonu üst düzeyde tutmak gerekiyor.

Yıllar önce bunu yaptığımda yaş ortalaması yüksek olmayan, sistem ve takım oyununu benimseyen futbolculara sahiptim. Günümüzde bireysel olarak değil takım bütünlüğünde sisteme uyumlu oyuncu birlikleri daha kuvvetli konumdadır. Üstelik genç yaşta milli takımda görev verdiğim oyuncuların birçoğu jübilelerini yaparken ünlü, bilinen futbolcular konumundaydı. Futbol basit bir oyun. Ancak zorlaştıran basit düşünemeyen oyunculardır. Tribünlere ve kendine oynayan üçüncü sınıf oyuncular değil, birinci sınıf gençleri tespit etmek lazım. Bunun için altyapı çalışmaları olmazsa olmazdır. Karakter olarak Türk insanı yenilgiyi kabul edemez. Etmemelidir!