Yeniden Çözüm Süreci için işler iyi gitmiyor!
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın, geçtiğimiz 7 Temmuz günü kardeşiyle yapmış olduğu aile görüşmesinin ardından Mehmet Öcalan, 12 Temmuz günü köyünde bir açıklama yaptı.
Bazı DEM Partililer ile birlikte, örgüt yayını olan bir TV'de yayınlanan açıklamasında Mehmet Öcalan, "Abdullah Öcalan'ın, Suriye'nin kuzeyindeki 'Rojava' olarak adlandırılan bölgede Kürtlerin silah bırakmayacağını söylediğini" açıkladı.
Mehmet Öcalan'ın açıklamasına göre Abdullah Öcalan, "Biz üzerimize düşen her şeyi yaptık, artık sıra devlette. Demokratik siyasetle mücadeleye devam etmek istiyoruz. Rojava'da Kürtler asla silah bırakamaz." demiş!
Aynı açıklamasında, "Öcalan, Suriye'deki HTŞ yönetiminin lideri için de 'Ahmet Şara IŞİD'in başıdır, yarın ne yapacağı belli değildir.' diyerek, PKK'nın Suriye'deki kolu PYD'nin omurgasını oluşturduğu SDG için de 'SDG gerekirse Tabqa'da Suriye Demokratik Cumhuriyeti'ni ilan edebilir.' ifadesini kullanmış.
Cezaevlerinde açık aile görüşleri baş başa yapılır. Yani kapalı görüşlerde olduğu gibi herhangi bir kayıt yapılmaz. Aile görüşünde, aileler baş başa bırakılır, görevliler aile görüşmesini uzaktan izler, sadece gözlemde bulunurlar.
İşte bu yüzden Öcalan'ın aile görüşmesinde yapmış olduğu bu açıklamalar daha da önem kazanıyor.
Daha önceleri oldu bittiye getirerek, mutabık kalınan açıklamalarına son dakika eklemeler yapan Öcalan, anlaşılan bu kez de yetkililerin gözetiminden uzak ilk fırsatta YPG/SDG'ye ilişkin gerçek düşüncelerini paylaşmış.
Cumhur İttifakı iktidarının, "PKK, YPG, PYD hangi isimle olursa olsun tüm uzantılarıyla terör örgütü kendini feshetmeli." açıklamasına ve kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan, sanki PKK'nın istenildiği gibi tüm yapılanmalarıyla birlikte kendisini feshettiği ve silah bırakma kararı aldığı algısına rağmen, Öcalan'ın PKK'nın Suriye yapılanması YPG'nin asla silah bırakmayacağını ve hatta gerekirse Tabqa'da Suriye Demokratik Cumhuriyeti'ni ilan edebileceklerini açıklamasına sessiz kalındı.
Mehmet Öcalan'ın, teröristbaşının açıklamalarını duyurmasının ardından yalnızca DEM Partisi İmralı Heyeti, Mehmet Öcalan'ı yalanladı ve Mehmet Öcalan'ın adı verilmeden yapılan açıklamada, "Heyetçe sunulan ve anlatılanlar dışında tahrif edilmiş, spekülatif ve mesnetsiz yorumlara tabi tutulmuş belge ve bilgilere itibar edilmemelidir." denildi.
İyi de, Mehmet Öcalan, teröristbaşından aktardığı açıklamayı kendisi mi uydurmuştu Tabii ki de hayır. Ama teröristbaşının gerçek düşüncelerini süreç zarar görmesin diye alelacele yalanlamak gerçeği değiştirmiyor.
Zaten gerçekler sonsuza dek de gizlenemez. İşte gizlenemeyen gerçekler bir bir açığa çıkıyor.
Köşemizde, PKK'nın sözde fesih kongresinde kamuoyuyla paylaşılmayan ve gizlenen birçok gerçeği sık sık sizlerle paylaşıyoruz. 12. Kongre'ye Öcalan'ın gönderdiği perspektifi de kısmen geçtiğimiz haftalarda yine bu sütunda sizlerle paylaşmıştık.
Şimdi de Öcalan'ın, PKK'nın 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlediği sözde fesih kongresine gönderdiği, daha önce bir kısmı örgütün kapanan aylık dergisinde yayınlanan "Demokratik Toplum Manifestosu" ortaya çıktı. Öcalan'ın yazdığı 9 Mayıs tarihli metinde teröristbaşı, "Devletlerle yürütülecek müzakere sonucunda antidemokratik yasalar kalkacak, hukuki reformlar gerçekleşecek. Yıllara yayılmadan makul bir süre içinde gerçekleşmelidir. Yukarıda çerçevesini belirlediğimiz hukuki reformlar gerçekleştirilmezse, o zaman çatışmalı ortam ister istemez kaldığı yerden devam edecek."